Türkiye, farklı iklimleri ve coğrafi çeşitliliği sayesinde doğa severlere büyüleyici bir keşif alanı sunar. Göller, şelaleler, vadiler, yaylalar ve kanyonlarla süslü bu topraklar, hem yerli hem de yabancı gezginler için yıl boyunca ilgi odağıdır. Her bölgesi ayrı bir doğal miras barındırır; nefes kesen manzaralar, sessiz yürüyüş rotaları ve berrak sularla bütünleşir.
Bu derleme, Türkiye’nin en popüler 60 doğa destinasyonunu detaylı ve özenli bir anlatımla bir araya getiriyor. Ziyaretçilerin en çok tercih ettiği, kültürel değerleriyle de öne çıkan bu alanlar; hem ruhsal dinlenme hem de görsel doyum arayanlar için ilham verici bir rota çiziyor. Hazırsan, bu eşsiz yolculuk başlıyor.
1. Yedigöller Milli Parkı – Bolu
Bolu'nun kuzeyinde yer alan Yedigöller Milli Parkı, dört mevsim değişen renk tonları ve görsel estetiğiyle doğa fotoğrafçılarının vazgeçilmez noktalarındandır. Yedi farklı gölün çevresinde uzanan sık ormanlar ve yürüyüş yolları, özellikle sonbaharda sarıdan kızıla geçen yaprak örtüsüyle etkileyici kareler yakalanmasını sağlar. Parkın içinde kamp alanları, seyir terasları ve ahşap yürüyüş köprüleri bulunmaktadır.
Sessizliği, kuş sesleri ve sabah sisi eşliğinde huzur dolu anlar yaşamak isteyenler için ideal bir kaçış noktasıdır. Yaz aylarında göl kenarına kurulan çadırlar ve sabah saatlerinde yapılan yürüyüşler ruhsal bir yenilenme sunar. Milli parkta doğanın döngüsüne tanıklık etmek mümkündür; kurbağa sesleriyle başlayan bir sabah, akşamın serinliğinde yaprakların hışırtısıyla son bulur.
2. Manavgat Şelalesi – Antalya
Antalya'nın turistik cazibe merkezlerinden biri olan Manavgat Şelalesi, coşkulu su akışı ve çevresindeki düzenli peyzaj alanlarıyla doğa içinde rahatlatıcı bir deneyim sunar. Şehir merkezine yakınlığı ve kolay ulaşımı sayesinde ziyaretçilerin sıklıkla tercih ettiği alanlardan biridir. Şelaleye ulaşan patikalar, yeşillikler ve geniş gölgelik alanlarla çevrilidir.
Çevrede yer alan oturma alanları, seyir terasları ve küçük kafeler, suyun sesini dinleyerek vakit geçirmeyi keyifli hâle getirir. Yaz aylarında serin esintilerle huzur arayanlar için ideal bir duraktır. Gün batımı saatlerinde ışıkların su yüzeyinde yarattığı yansımalar etkileyici görüntüler oluşturur. Aileler ve günübirlik gezginler için erişilebilir ve keyifli bir rota olarak öne çıkar.
3. Tortum Şelalesi – Erzurum
Doğu Anadolu’nun heybetli doğasında yer alan Tortum Şelalesi, Türkiye’nin en yüksek doğal şelalelerinden biridir. Erzurum'un Uzundere ilçesindeki bu doğa harikası, yaklaşık 48 metreden dökülen sularıyla geniş bir kanyon boyunca ilerler. Şelaleye bakan seyir noktaları, doğal taş platformlar ve çevresindeki kayalıklar etkileyici bir atmosfer yaratır.
Kış aylarında donarak buzdan duvarlara dönüşen akıntı, ziyaretçilere eşsiz bir manzara sunar. Bahar aylarında ise karların erimesiyle artan su debisi, görsel bir şelale şöleni oluşturur. Sessizlik içinde yalnızca suyun gücünü duymak, ziyaretçilere doğayla bütünleşmenin güçlü bir hâlini yaşatır. Hem fotoğrafçılar hem macera tutkunları için keşif değerinde bir duraktır.
4. Uzungöl – Trabzon
Karadeniz’in zümrüt yeşili yamaçlarında saklı kalan Uzungöl, göl kıyısında sıralanmış ahşap evleri, sisle örtülü dağları ve göl yüzeyinde süzülen kuğularıyla adeta bir kartpostalı andırır. Trabzon’un Çaykara ilçesinde bulunan bu yerleşim, hem doğal hem kültürel zenginliğiyle öne çıkar. Sabahın erken saatlerinde vadide yükselen sis, göl kıyısında yürüyenlere gizemli bir atmosfer sunar.
Yayla evlerinde konaklama imkânı, çevredeki yürüyüş rotaları ve yöresel mutfağın sunduğu tatlar Uzungöl’ü dört mevsim çekici kılar. Kış aylarında karla kaplanan dağlar ve donmuş göl yüzeyi sakinliğin hâkim olduğu sessiz bir tablo oluşturur. Yazın ise yamaçlarda açan çiçeklerle birlikte canlı ve neşeli bir doğa enerjisi hissedilir. Doğayla iç içe yaşamak isteyenler için eşsiz bir merkezdir.
5. Kurşunlu Şelalesi – Antalya
Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı, bitki örtüsünün yoğunluğu ve göletlerle çevrili ortamıyla ziyaretçilere gizli bir doğa koridoru sunar. Su, ağaç kökleri arasından kıvrılarak aktıkça tabiatla tam anlamıyla bütünleşen bir atmosfer oluşturur. Küçük mağaralar, kuş sesleri ve serin nemli hava ziyaretçilere ferah bir deneyim yaşatır.
Yürüyüş yolları boyunca uzanan doğal taş patikalar ve ahşap köprüler, keşif duygusunu tetikler. Fotoğraf tutkunları için birçok kadraj fırsatı barındıran bu alan, her köşesinde ayrı bir ayrıntıyla dikkat çeker. Ziyaretçiler çoğu zaman sessizliğe gömülür; yalnızca şelalenin düşen suyunun tınısı duyulur. Doğayla sakin bir bağ kurmak isteyenlerin vazgeçilmez duraklarından biridir.
6. Kaz Dağları Milli Parkı – Balıkesir
Kaz Dağları, mitolojik anlatılardan günümüze kadar uzanan doğal ve kültürel bir miras alanıdır. Ege Denizi’nin kıyısında yükselen bu dağ sırası, yüksek oksijen seviyesi ve zengin bitki örtüsüyle bilinir. Endemik türlerin görüldüğü ormanlar, mis kokulu kekik tarlaları ve doğal şelaleler burayı özel kılar.
Yaz aylarında serin yürüyüş rotaları ve yayla evleriyle nefes kesici manzaralar keşfedilir. Bahar aylarında çiçek açmış patikalar boyunca ilerleyen yürüyüşçüler, her adımda kuş sesleriyle karşılaşır.
7. Munzur Vadisi Milli Parkı – Tunceli
Doğunun saklı güzelliklerinden biri olan Munzur Vadisi, tertemiz kaynak suları ve derin vadileriyle el değmemiş bir doğa deneyimi yaşatır. Munzur Suyu’nun aktığı bu vadi boyunca vadinin kıyısında sıralanmış çiçekli düzlükler ve kamp alanları bulunur.
Yer yer çağlayan şelaleler, yer yer dingin akan dere kenarları vadiyi keşfetmeyi heyecan verici kılar. Dağ keçileri, yırtıcı kuşlar ve nadir endemik bitkiler, doğa gözlemcileri için özgün gözlemler sağlar. Anadolu'nun özgür doğasını hissetmek için güçlü bir duraktır.
8. Dilek Yarımadası – Aydın
Dilek Yarımadası - Büyük Menderes Deltası Milli Parkı Ege'nin güneyinde yer alan bu koruma alanı, hem deniz hem kara ekosistemini kapsayan zengin bir habitat barındırır. Caretta carettalar, Akdeniz fokları ve göçmen kuş türleri burada gözlemlenebilir.
Kuş gözlem kulelerinden yürüyüş yollarına, kumsallardan meşe ormanlarına kadar uzanan çeşitlilik doğaseverlere farklı deneyimler sunar. Temiz koylarında yüzmek, tepelerden deltayı izlemek gerekir.
9. Erfelek Tatlıca Şelaleleri – Sinop
Sinop'un Erfelek ilçesinde yer alan bu doğa kompleksi, 17 ayrı küçük şelalenin arka arkaya sıralanmasıyla dikkat çeker. Orman içinde oluşturulmuş tahta köprüler ve taş basamaklarla ilerleyen yürüyüş yolu ziyaretçileri adeta masalsı bir atmosferde gezdirir.
Şelalelerin yarattığı mikro iklim bölgesi, yazın serinlik arayanlar için benzersiz bir sığınak olur. Her bir şelale, farklı yükseklik ve akış şiddetiyle kendi karakterini taşır. Orman içindeki yürüyüşte kayın ve gürgen ağaçlarının gölgesi eşliğinde ilerlenir.
10. Ilıca Şelalesi – Kastamonu
Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde yer alan Ilıca Şelalesi, yüksekten dökülen berrak sularıyla adeta doğal bir duş etkisi yaratır. 10 metreden fazla yüksekliğe sahip olan akıntı, suyun döküldüğü noktada doğal bir havuz oluşturur.
Ziyaretçiler yaz aylarında ayaklarını serin sulara sokarak doğayla baş başa kalma şansı bulur. Çevresindeki sık orman ve kuş sesleri, yürüyüş yapanları adeta başka bir dünyaya taşır. Gölgesinde mola vermek için ideal dinlenme noktalarına sahiptir.
11. Sapadere Kanyonu – Alanya, Antalya
Toros Dağları'nın eteklerinde gizlenen Sapadere Kanyonu, berrak suları ve yürüyüş parkurlarıyla Akdeniz sıcağından kaçış sunar. Girişten itibaren tahta platformlarla ulaşılabilen rotası, ziyaretçileri dar geçitler ve minik şelalelerle karşılaştırır.
Gölgelik alanlar, kaya yüzeylerinden sarkan bitkiler ve serin sular bölgenin doğal zenginliğini ortaya koyar. Kanyonun sonunda bulunan mini gölet, isteyen ziyaretçiler için yüzme molası sunar. Fotoğraf tutkunları için dramatik açılar bulunur.
12. Kapuzbaşı Şelaleleri – Kayseri
Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde yer alan Kapuzbaşı Şelaleleri, Türkiye’nin en gür su akışına sahip doğal noktalarından biridir. Yedi farklı noktadan çıkan kaynak suları, dik kayalardan aşağıya dökülerek geniş bir alanı serinletir.
Yolunun zorlu olmasına karşın, ulaşıldığında karşılaşılan görüntü tüm zahmeti unutturur. Aladağlar’ın eteklerinde uzanan bu vadide doğanın gücü hissedilir. Kampçılar için temiz hava ve yıldızlı gece manzaraları unutulmazdır.
13. Abant Gölü Tabiat Parkı – Bolu
Göle yansıyan orman silüeti, sabah saatlerinde sisle birleşince ruhu dinlendiren bir tablo oluşur. Abant Gölü, yıl boyunca farklı doğa tonlarıyla ziyaretçilerini etkiler. Çevresindeki yürüyüş parkurları, at binme ve bisiklet turu gibi etkinliklere uygundur. Göl kenarında konaklama tesisleri ve yöresel lezzetler olan işletmeler vardır.
14. Balıklıgöl – Şanlıurfa
Şanlıurfa'nın sembollerinden biri olan Balıklıgöl, dini ve tarihi önemiyle öne çıkar. İçinde kutsal kabul edilen sazan balıklarının yaşadığı göl, çevresindeki yeşil alanlarla birleşince manevi bir alan hâline gelir.
Göl çevresindeki camiler, medreseler ve tarihi taş yapılar ziyaretçilere geçmişin izlerini hissettirir. Özellikle akşam saatlerinde ışıklandırmalarla mistik bir hava oluşur. Geleneksel Urfa müzikleri eşliğinde göl kıyısında gezinmek unutulmaz bir anı hâline gelir.
15. Tazı Kanyonu – Antalya
Son yıllarda popülerleşen Manavgat Tazı Kanyonu, derinliği ve uçsuz bucaksız manzarasıyla nefes kesici bir doğal yapı oluşturur. Kayaların üzerinde konumlanan seyir noktalarından manzara izlenirken, sessizlik içinde yalnızca rüzgârın uğultusu duyulur. Sabah erken saatlerde sisle kaplı vadinin görüntüsü, fotoğrafçılar için kusursuz bir kadraj oluşturur. Doğayla baş başa derin bir nefes alınacak noktalardandır.
16. Zeus Mağarası – Aydın
Aydın'ın Didim ilçesinde, dağların eteklerinde bulunan Zeus Mağarası, tarihi ve doğal güzelliklerin bir araya geldiği etkileyici bir yerdir. Adını Yunan mitolojisindeki Zeus’tan alması, buranın eski zamanlardan beri bir kutsal alan olarak kabul edildiğini gösterir. Mağara, hem tarih meraklıları hem de doğa severler için unutulmaz bir deneyim sunar.
Yüksek kayalıklar arasında gizlenen bu mağara, derinliklerinde büyüleyici sarkıtlar, dikitler ve antik kalıntılar barındırır. Mağaranın ağzından içeri adım attığınızda, taşların arasında yankılanan su damlalarının sesi ve soğuk hava, sizi bambaşka bir dünyaya götürür. Mağara içinde bulunan antik kalıntılar, buranın geçmişte bir tapınak olarak kullanıldığını ve pek çok efsaneye ilham verdiğini gösterir.
17. Girlevik Şelalesi – Erzincan
Erzincan’ın Çağlayan beldesinde yer alan Girlevik Şelalesi, üç katlı yapısıyla etkileyici bir doğa manzarası oluşturur. İlkbaharda kar sularının erimesiyle debisi artan şelale, çevresine serinletici bir nem yayar.
Kış aylarında donarak buzdan sarkıtlar oluşturduğunda adeta kristal bir saraya dönüşür. Şelale etrafında piknik masaları, yürüyüş yolları ve seyir noktaları bulunur. Doğal bir amfitiyatro gibi çevresini saran kayalık yapı, ziyaretçilere farklı açılardan izleme olanağı verir.
18. Gito Yaylası – Rize
Kaçkar Dağları’nın eteklerinde, bulutların üstünde bir masal diyarını andıran Gito Yaylası, Karadeniz’in en gözde yüksek plato bölgelerinden biridir. Sabah saatlerinde oluşan sis örtüsü ve sonsuzluk hissi veren manzaralarıyla doğa fotoğrafçıları için vazgeçilmezdir.
Yaylada geleneksel Karadeniz mimarisiyle yapılmış ahşap evler ve yaz mevsiminde yeşilin binbir tonu gözlemlenir. Sessizliği, temiz havası ve yıldızlarla kaplı gece gökyüzüyle kendini yenilemek isteyenler için ideal bir nokta oluşturur.
19. Küre Dağları Milli Parkı – Bartın
Batı Karadeniz’in en değerli doğal alanlarından biri olan Küre Dağları Milli Parkı, Bartın il sınırları içinde yer alır ve muazzam doğasıyla gezginlere eşsiz bir deneyim sunar. Küre Dağları, yemyeşil ormanlar, derin vadiler ve zengin fauna çeşitliliğiyle, doğa severler için adeta bir cennet niteliğindedir.
20. Saitabat Şelalesi – Bursa
Uludağ’ın eteklerinde konumlanan bu küçük ama etkileyici şelale, şehir merkezinden kısa sürede ulaşılabilecek doğal bir mola noktasıdır. Çevresindeki yöresel kahvaltı mekânları ve kır restoranlarıyla özellikle hafta sonları yoğun ilgi görür.
Şelale çevresinde yürüyüş yolları ve seyir noktaları bulunur. Yazın sıcağında serinlemek ve doğayla baş başa birkaç saat geçirmek isteyenler için pratik ve keyifli bir rotadır. Gölgelik ağaçlar altında kitap okumak ya da su sesi eşliğinde dinlenmek mümkün olur.
21. Palovit Şelalesi – Rize
Fırtına Vadisi’nin derinliklerinde, Kaçkarlar’ın yeşil örtüsüyle çevrelenen Palovit Şelalesi, Karadeniz’in en gür ve etkileyici akarsularından biridir. Yüksekten dökülen suyun oluşturduğu serinlik ve nem, yaz aylarında bölgeyi bir doğa sığınağı hâline getirir.
Ziyaretçiler ahşap merdivenlerden inerek şelaleye yaklaştıklarında yoğun su sesi ve ince damlalarla çevrili bir deneyim yaşar. Orman içindeki zengin bitki örtüsü ve kuş sesleri, Palovit çevresini büyülü bir vadiye dönüştürür.
22. Karagöl – Artvin
Artvin'in Borçka ilçesinde yer alan Karagöl, gökyüzünü ve çevredeki ağaçları kristal netliğinde yansıtan durgun sularıyla ünlüdür. Sabah saatlerinde göl yüzeyindeki sis, adeta tablo gibi bir görüntü sunar.
Etrafındaki kamp alanları, yürüyüş yolları ve seyir tepeleriyle doğayla baş başa zaman geçirmek isteyen gezginlerin uğrak noktalarındandır. Sessizliğin hâkim olduğu bu alan, zihinsel arınma için eşsiz bir fırsat sunar. Göl çevresinde çadır kurmak ve yıldızları izlemek keylidir.
23. Hasan Boğuldu Göleti – Edremit, Balıkesir
Balıkesir'in Edremit ilçesinde yer alan Hasan Boğuldu Göleti, sakinliği ve doğallığıyla özellikle doğa tutkunları ve huzur arayanlar için mükemmel bir kaçış noktasıdır. Kazdağları'nın eteklerinde bulunan bu gölet, çevresindeki zeytinlikler ve ormanlarla birleşerek adeta bir cennet köşesi oluşturur. Göletin adı, halk arasında anlatılan efsaneye dayanır ve bölgeye ayrı bir mistik hava katar.
24. Harmankaya Şelaleleri – Zonguldak
Zonguldak'ın doğusunda, Devrek ilçesine bağlı Harmankaya Şelaleleri, doğaseverler ve macera arayanlar için adeta bir keşif alanıdır. Harmankaya vadisinin içinde yer alan bu şelalelere ulaşmak, zorlu ama son derece ödüllendirici bir yolculuktur. Orman içindeki patika yollar boyunca yapılan yürüyüşler, doğa ile baş başa kalmak isteyenler için unutulmaz bir deneyim sunar.
Vadinin başlangıcında, 10 metre genişliğinde düz alanlarla ilerledikten sonra, ortalama 1100 metrelik bir yürüyüş sonunda birinci şelale karşınıza çıkar. İlk şelaleye ulaştıktan sonra, 10 metresi yüzde 80 eğimli, 15 metresi ise yüzde 60 eğimli bir tırmanış sizi bekler. Bu zorlu parkurda ilerlerken çalılar arasındaki patikada 20 metre daha yürüdükten sonra, şelalenin akışının başladığı tepede yer alan vadiye inilir. Buradan 250 metre daha ilerledikten sonra, ikinci şelale ile karşılaşırsınız.
25. Kabaceviz Şelaleleri – Samsun
Samsun’un doğa harikalarından biri olan Kabaceviz Şelaleleri, Çarşamba ilçesinde yer alır ve il merkezine yaklaşık 32 kilometre uzaklıktadır. Bu şelaleler, doğanın tüm ihtişamını gözler önüne sererken, trekking yapanlardan fotoğraf sanatçılarına, kampçılardan bisiklet meraklılarına kadar her yaştan doğaseveri cezbetmektedir.
Kabaceviz Şelaleleri'nin çevresi, her mevsim ayrı bir güzellik sunar. Orman içindeki patikalarda yapacağınız yürüyüşler, sizi bu sakin ve huzurlu alanda bambaşka bir atmosfere taşır. Şelalenin sesi, ormanın derinliklerinde yankılandıkça, çevredeki kuş cıvıltıları ve doğal yeşillikler, ziyaretçilerin ruhunu dinlendirir.
26. Yeşilpınar Şelalesi – Samsun
Samsun’un Ayvacık ilçesinde bulunan Yeşilpınar Şelalesi, kent yaşamının gürültüsünden uzaklaşıp doğayla iç içe olmak isteyenler içindir. Şelaleye ulaşmak için ağaçlarla çevrili, 1,5 kilometrelik bir yürüyüş yapmak gerekir. Bu yolculuk sırasında, etrafınızdaki yeşil ormanlar ve kuşların cıvıltısı sizi adeta bir huzur dünyasına davet eder.
27. Kızılcahamam Soğuksu Milli Parkı – Ankara
Ankara’nın kuzeybatısında yer alan bu milli park, karaçam ve sarıçam ormanlarıyla kaplı geniş alanıyla Başkent’ten doğaya kaçış rotalarından biridir. İçinde yer alan şifalı kaplıcalar, parkın adının kaynağını oluşturur.
Parkta yürüyüş yolları, seyir kuleleri ve kamp alanları yer alır. Kartal gözlemi yapılabilen bu bölge, aynı zamanda yıl boyunca farklı kuş türlerini barındırır. Sessizlik ve serinlik arayanlar için ulaşımı kolay, huzurlu bir doğa alanıdır.
28. Yerköprü Şelalesi – Konya
Yerköprü Şelalesi, Konya il sınırlarında, Hadim ilçesinde yer alır ve Toros Dağları'nın eteklerinde gizlenmiş bir doğa harikasıdır. Şelale, kayalıkların arasından dökülen suyu ve çevresindeki yemyeşil bitki örtüsüyle doğaseverlere huzurlu bir kaçış sunar. Yerköprü, aynı zamanda bölgenin en çok ziyaret edilen doğal alanlarından biridir.
Şelaleye ulaşmak için yürüyüş parkurlarında ilerlerken, etrafınızdaki çam ormanları, kayalıklar ve doğal oluşumlar sizi etkiler. Bu bölge, fotoğrafçılar ve doğa yürüyüşçüleri için harika fırsatlar sunar. Yerköprü Şelalesi, Torosların eteklerinden yükselen suyun gürültesiyle doğanın tüm ihtişamını gözler önüne serer. Ziyaretçiler, şelalenin altındaki doğal havuzda serinleyebilir veya çevredeki sakin alanlarda dinlenerek doğanın tadını çıkarabilirler.
29. Akyaka Azmak Deresi – Muğla
Muğla’nın Gökova Körfezi kıyısında yer alan Azmak Deresi, cam gibi berrak suyuyla ünlüdür. Derenin içinde yaşayan su samurları, ördekler ve çeşitli balık türleri doğal bir yaşam alanı oluşturur.
Derenin iki yanında uzanan yürüyüş yolları ve sandal gezileri, ziyaretçilere sakin ve huzurlu bir deneyim sunar. Özellikle yaz aylarında suyun serinliği ile çevredeki yemyeşil doğa birleşerek adeta dinlendirici bir kaçış noktası hâline gelir.
30. Gölcük Tabiat Parkı – Isparta
Isparta şehir merkezine kısa bir mesafede bulunan bu park, sönmüş bir volkan kraterinde oluşmuş gölü ve çevresindeki çam ormanlarıyla dikkat çeker. Göl kenarında yürüyüş yapmak, sessizlik içinde manzaraya dalmak için birebirdir.
Baharda açan kır çiçekleri ve doğa sesleriyle iç içe geçirilen saatler, ziyaretçilere zihinsel bir arınma sunar. Bisiklet rotaları, piknik alanları ve kuş gözlem noktalarıyla çok yönlü bir doğa deneyimi yaşatır.
31. Karaleylek Kanyonu – Elazığ
Baskil Karaleylek Kanyonu, Fırat Nehri’nin oluşturduğu jeolojik yapısıyla dikkat çeken ve tarihi yerleşim izlerini barındıran etkileyici bir doğa alanıdır. Kanyon boyunca yükselen kaya duvarlarının arasında doğa yürüyüşü yapmak eşsiz bir deneyimdir.
Kanyon, ismini burada yuva kuran karaleyleklerden alır. Sessizliği ve yalnızlığı seven doğaseverler için oldukça cazip bir yürüyüş rotasıdır. Kaya yüzeylerindeki fosiller ve tarihî kalıntılar bölgeye ayrı bir derinlik katar.
32. Ağlayan Kaya Şelalesi – Manisa
Spil Dağı eteklerinde yer alan bu şelale, kaya yüzeyinden süzülen ince su akıntısıyla ağlayan bir görüntüye sahiptir. Mitolojik anlatılara konu olan bölgede, Nemesis Efsanesi’nin izleri hâlâ yaşatılmaktadır.
Ziyaretçiler şelaleye ulaşmak için meyve bahçeleri ve dar patikalarla çevrili keyifli bir yolculuk yapar. Şelalenin oluşturduğu serinlik ve sessizlik, özellikle sıcak yaz günlerinde rahatlatıcı bir etkidir.
33. Yenice Kent Ormanı – Karabük
Avrupa'nın sayılı doğal ormanlarından biri olarak kabul edilen Yenice Ormanları, devasa ağaçları, sisli vadileri ve biyolojik çeşitliliğiyle dikkat çeker. İçinde gizlenmiş yürüyüş rotaları ve seyir tepeleri bulunur.
Ziyaretçiler, sarıçam, köknar ve meşe ağaçlarıyla kaplı orman yollarında yürüyerek doğayla bütünleşir. Özellikle sonbaharda dökülen yaprakların oluşturduğu renk cümbüşü görülmeye değerdir. Kamp ve doğa fotoğrafçılığı için idealdir.
34. Ulubey Kanyonu – Uşak
Dünyanın en büyük ikinci kanyonu olarak bilinen Ulubey Kanyonu, dik yamaçları ve nefes kesen manzaralarıyla görenleri etkiler. Üzerindeki cam seyir terası, derinliğe karşı cesaret isteyen içindir.
Kanyonu çevreleyen doğal yürüyüş yolları ve gözlem noktaları ziyaretçilerin doğayla bütünleşmesini sağlar. Gün doğumu ve batımında ortaya çıkan ışık oyunları, fotoğrafçılar için vazgeçilmez karele görebilirsiniz.
35. Horma Kanyonu – Kastamonu
Küre Dağları Milli Parkı sınırlarında yer alan Horma Kanyonu, doğal tahta platformlarla ziyaretçilerini içine çeken benzersiz bir doğa alanıdır. Su sesleri ve kuş cıvıltıları eşliğinde kanyonda yürümek, zihni şehir karmaşasından uzaklaştırır.
Kanyon içinde sık orman dokusu ve sarp kayalık yüzeyler gölgeli bir serinlik oluşturur. Yürüyüş parkurlarının sonunda yer alan Ilıca Şelalesi ile tamamlanan rota, doğada geçirecek huzurlu bir gün vadeder.
36. Tarsus Şelalesi – Mersin
Mersin'in Tarsus ilçesinde yer alan Tarsus Şelalesi, Akdeniz’in sıcağında serin bir soluk alabileceğiniz, doğanın iç içe olduğu mükemmel bir yerdir. Şelale, etrafını saran ormanlık alanlar ve kayalık yapılarla birleşerek ziyaretçilerine doğal bir huzur sunar. Şelalenin dökülen suları, bölgeye özgü taş duvarlar arasında yankılanarak görsel ve işitsel bir şölen oluşturur.
Yüksek kayalıklar arasında akan su, bölgedeki yürüyüşçülere adeta bir keşif yolculuğu sunar. Şelale etrafında oluşan küçük göletler ve su birikintileri, doğa fotoğrafçıları için harika fırsatlar yaratırken, aynı zamanda çevredeki flora ve fauna, doğaseverlerin ilgisini çeker. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında çevredeki bitki örtüsü canlanır ve etraf, yeşilin tonlarıyla adeta bir tabloya dönüşür.
37. Karaoluk Şelalesi – Ordu
Karaoluk Şelalesi, Ordu il sınırlarında, Karaoluk Köyü yakınlarında yer alır ve Karadeniz’in en güzel doğa harikalarından biridir. Çiseli Şelalesi olarak da bilinen bu şelale, doğal güzelliği ve çevresindeki yeşil alanlarıyla adeta bir cennet köşesi gibidir. Doğanın sunduğu huzur ve sakinlik, burayı keşfetmek isteyen doğa tutkunları için mükemmel bir kaçış noktası yapar.
Şelale, kayalıklar arasından dökülen suyun yarattığı görsel şov ile dikkat çeker. Akışın oluşturduğu ince su damlacıkları, çevredeki ağaçların ve yeşilin arasından geçerek huzurlu bir atmosfer yaratır. Karaoluk Şelalesi'nin çevresi, yürüyüş parkurlarıyla doludur ve bu parkurlar, doğaseverlere eşsizdir.
38. Zilkale Vadisi – Rize
Zilkale Vadisi, Rize il sınırlarında, Çamlıhemşin ilçesinde yer alan etkileyici bir doğal güzelliktir. Zilkale, vadinin yüksek tepelerinde, Karadeniz’in yeşil örtüsüyle adeta birleşen bir kaledir ve bu bölge, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Zilkale Vadisi, bölgenin kültürel mirası ile doğanın görsel harikalığını bir arada sunar.
Vadinin derinliklerine doğru ilerledikçe, etrafını saran çam ormanları ve akarsularla yeşilin binbir tonu gözler önüne serilir. Bu vadideki yürüyüş yolları, doğaseverlere unutulmaz bir deneyim sunarken, Zilkale'nin görkemli manzarası ise ziyaretçilerin bakışlarını büyüler. Zilkale’nin zirvesinden aşağıya bakıldığında, vadinin derinliklerinde kaybolan evler, ormanlar ve berrak su yolları göz kamaştırıcı bir görüntü oluşturur.
39. Güzeldere Şelalesi Tabiat Parkı – Düzce
Yükseltek dökülen Güzeldere Şelalesi, Türkiye’nin en yüksek şelalelerinden biri olarak kabul edilir. Düzce'nin Gölyaka ilçesi yakınlarında yer alan bu park, zengin bitki örtüsüyle dört mevsim farklı manzaralıdır.
Ahşap merdivenlerle şelaleye ulaşılırken yol boyunca akan dere ve kuş sesleri eşlik eder. Sonbaharda sararan yapraklarla kaplanan patikalar, yürüyüşçülere görsel bir şölen yaşatır. Kamp ve piknik alanları da doğa kaçamakları için uygundur.
40. Sudüşen Şelalesi – Gemlik
Sudüşen Şelalesi, Bursa'nın Gemlik ilçesinde yer alan, doğa ile iç içe olabileceğiniz harika bir şelaledir. Şelale, Uludağ eteklerinde, Kocaçay Deresi'nin üzerine kurulmuş bir doğal güzellik olarak, hem çevresindeki yemyeşil doğasıyla hem de serin suları ile ziyaretçilerine huzur dolu bir ortamdır.
Gemlik’e bağlı bu şelale, özellikle yaz aylarında serinlemek ve doğa ile baş başa kalmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktasıdır.
41. Muradiye Şelalesi – Van
Doğu Anadolu’nun serin sularından biri olan Muradiye Şelalesi, Tendürek Dağları’ndan gelen derelerin birleşmesiyle oluşmuştur. Kış aylarında donarak buzdan bir perdeye dönüşmesiyle ün kazanmıştır.
İlkbaharda kar sularının etkisiyle gürleyen akıntı, çevresindeki vadide yankılanır. Şelale yakınlarında yer alan asma köprü, suyun üzerinden geçerek farklı açılardan manzarayı görmeyi mümkün kılar. Doğal ve kültürel bir çekim noktasıdır.
42. Mençuna Şelalesi – Artvin
Mençuna Şelalesi, Artvin il sınırlarında, Arhavi ilçesine bağlı Mençuna Köyü yakınlarında yer alan etkileyici bir doğa harikasıdır. Karadeniz'in yemyeşil ormanlarının içinde yer alan bu şelale, doğaseverlerin ve fotoğraf tutkunlarının ilgi odağıdır. Mençuna Şelalesi'nin yüksekten düşen suyu, çevresindeki dağlarla bütünleşerek büyüleyici bir manzara oluşturur.
Şelaleye ulaşmak için orman içindeki patikalardan ilerleyen bir yürüyüş yapmanız gerekir. Bu yürüyüş, zorlu ama bir o kadar da keyiflidir. Mençuna Şelalesi’nin etrafında oluşan serin göletlerde ayaklarınızı suya sokarak dinlenebilir, suyun huzur veren sesi eşliğinde doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
43. Dupnisa Mağarası – Kırklareli
Dupnisa Mağarası, Istranca Dağları'nın eteklerinde yer alan, Kırklareli il sınırlarında bulunan harika bir yeraltı doğal oluşumudur. Dupnisa Mağarası, hem jeolojik yapısı hem de içerdiği benzersiz formasyonlarla dikkat çeker. Mağara, aynı zamanda bölgedeki nadir doğal zenginliklerden biri olup, ziyaretçilere hem tarihsel hem de doğal bir keşif olacaktır.
44. Kurugöl Tabiat Parkı – Düzce
Kurugöl Tabiat Parkı, Düzce'nin Kaynaşlı ilçesinde yer alan 21,95 hektarlık bir alanı kapsayan, doğa ile iç içe bir cennettir. Parkın içinde yer alan Kurugöl, 4,87 hektarlık genişliğiyle dikkat çeker ve bölgenin en önemli doğal unsurlarından biridir. 2004 yılında mesire yeri olarak tescil edilen park, 2011 yılında ise tabiat parkı statüsüne kavuşmuştur.
Kurugöl Tabiat Parkı, kayın, meşe ve gürgen ağaçlarıyla kaplıdır, bu da bölgeyi hem flora hem de fauna açısından oldukça zengin kılar. Ziyaretçiler, parkın sunduğu geniş yürüyüş yolları ve doğal patikalarda doğanın tadını çıkarabilir, hem ruhsal hem de fiziksel olarak yenilenebilirler. Kurugöl'ün sakin göleti, fotoğrafçılar için harika kareler oluştururken, aynı zamanda olta balıkçılığı yapmak isteyenler için de ideal bir noktadır.
45. Eğriova Tabiat Parkı – Ankara
Eğriova Tabiat Parkı, Ankara'nın Beypazarı ilçesi sınırlarında yer alan ve doğayla iç içe olmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktasıdır. 30 hektar büyüklüğünde bir alana sahip olan bu park, özellikle doğa yürüyüşleri ve kamp yapmayı sevenler için harika fırsatlar sunar. Tabiat Parkı, çevresindeki sarıçam ormanları ile adeta bir doğal kalkan oluşturur ve bu ormanlar, bölgeye özel bir atmosfer katar.
Eğriova Tabiat Parkı'nın kuzeyinde Eğriova Yaylası ve Eğriova Göleti yer alır. Bu gölet, doğada huzurlu bir atmosfer arayan ziyaretçiler için mükemmel bir dinlenme alanı sağlar. Yayla çevresindeki yeşil alanlar ve sulak bölgeler, özellikle fotoğrafçılar ve doğa gözlemcileri için harika fırsatlar sunar.
Parkın doğusunda, batısında ve güneyinde ise Sarıçam ormanları uzanır. Bu ormanlar, parkın çevresini sararak bölgedeki biyolojik çeşitliliği ve doğal güzellikleri artırır. Eğriova Tabiat Parkı, özellikle yürüyüş parkurları, kamp alanları ve doğa ile iç içe aktivite yapmak isteyenler için harika bir mekandır. Aynı zamanda gölet çevresinde olta balıkçılığı yapanlar için de rahat bir ortam sunar.
Eğriova Tabiat Parkı, başkent Ankara'ya yakın bir mesafede, şehre uzaklaşmak isteyenler için mükemmel bir dinlence alanı oluşturur. Yazın serinlemek, kışın ise karla kaplı ormanların güzelliğini görmek isteyenler için ideal bir noktadır.
46. Çatak Kanyonu – Kastamonu
Küre Dağları’nın kalbinde yer alan Çatak Kanyonu, 450 metreye ulaşan derinliği ve yemyeşil yamaçlarıyla ziyaretçilerine nefes kesici bir manzara sunar. Kanyona bakan cam seyir terası, özellikle yükseklikle arası iyi olan doğa tutkunları için adrenalin dolu bir deneyim yaratır.
Kanyon boyunca uzanan yürüyüş rotası, ziyaretçilere dağın eteklerinden derin vadilere kadar uzanan manzaralar eşliğinde keşif şansı tanır. Bulutlarla yarışan yamaçlar ve sarp kayalıklar arasında yürümek, gökyüzüyle toprağın birleştiği bir çizgide ilerlemek gibidir.
47. Şahinkaya Kanyonu – Samsun
Vezirköprü ilçesinde yer alan Şahinkaya Kanyonu, Kızılırmak Nehri’nin oluşturduğu etkileyici kıvrımlarla şekillenir. Türkiye’nin en dar boğaz kanyonlarından biri olan bu doğa şaheseri, yüksek kayalıkların arasında sessizce akan suyla mistik bir görsellik sunar.
Tekne turları sayesinde kanyonun içinden geçerken kayalıkların devasa duvarları arasında süzülürsünüz. Sabah saatlerinde su yüzeyine yansıyan ışık oyunları, ziyaretçilere görsel bir şölen yaşatır. Fotoğrafçılar için eşsiz bir perspektif noktasıdır.
48. Gökpınar Gölü – Sivas
Turkuaz rengi ve yüksek görüş mesafesiyle dalış meraklılarının uğrak noktası olan Gökpınar Gölü, Sivas’ın gizli kalmış doğal cennetlerinden biridir. 15 metre derinliğe sahip gölde su altı netliği neredeyse cam berraklığındadır.
Gölün çevresinde çam ağaçları ve piknik alanları bulunur. Yürüyüş sonrası göl kenarında vakit geçirmek, sessizliğin ortasında zihni sıfırlamak gibidir. Yaz aylarında serinlemek isteyenler için doğayla iç içe benzersiz bir duraktır.
49. Ağva – İstanbul
Ağva, İstanbul'un Şile ilçesine bağlı şirin bir köy olup, Karadeniz kıyısındaki doğal güzellikleri ile dikkat çeker. Ağva, Göksu Nehri ve Yeşilçay Nehri’nin birleştiği noktada yer alır ve bu özelliğiyle zengin bir su ekosistemine sahiptir. Ormanlarla çevrili, huzurlu bir doğa alanı arayanlar için ideal bir yerdir.
Ağva, göl manzaraları, gömleklik taşlarla kaplı sahilleri ve çevresindeki çam ormanları ile doğa severler için eşsiz bir yerdir. Burası, aynı zamanda doğa yürüyüşleri, tekne turları ve balık tutma gibi açık hava aktiviteleri yapabileceğiniz bir bölgedir. Göksu Nehri boyunca yapılan tekne gezileri, bölgedeki eşsiz orman manzarasıyla birleşerek unutulmaz bir deneyim sunar.
Ağva'nın en çekici yönlerinden biri de sessizliği ve doğal atmosferi ile şehre yakın olup, kalabalıktan uzak bir kaçış noktası sunmasıdır. Ayrıca, çevresindeki yaylalar ve köyler, Karadeniz'in geleneksel yapısını yansıtan evleriyle bölgeye özgün bir karakter katar.
50. Kovada Gölü Milli Parkı – Isparta
Isparta’nın Eğirdir ilçesinde bulunan Kovada Gölü, sakinliği ve çevresindeki ormanlarla birleşerek doğayla iç içe sade bir güzellik sunar. Gölde su kenarına eğilmiş kavak ve söğüt ağaçları, yansıma görüntüleriyle tablo gibi bir manzara oluşturur.
Yürüyüş rotaları ve kuş gözlem noktaları sayesinde sessiz bir keşif yapılabilir. Bahar aylarında göl çevresi çiçeklerle renklenir. Kamp yapmak veya sadece göl kıyısında kitap okumak isteyenler için dinlendirici bir kaçış alanıdır.
51. Tecer Dağları – Sivas
Tecer Dağları’nın eteklerinde yer alan Pınarbaşı Yaylası, geniş düzlükleri ve serin dağ havasıyla yaz aylarında ziyaretçilerin ilgisini çeker. Yayla evlerinin çevresinde uzanan patikalar, çiçek tarlaları ve yayla hayvancılığıyla karşılaşılır.
Gündüz saatlerinde gölgelerle dans eden otlaklar, gece yıldızların gökyüzünü delip geçtiği bir örtüye dönüşür. Sessizlik, serin rüzgâr ve doğallık burada günlük yaşamın stresini tamamen siler.
52. Salda Gölü – Burdur
Yeşilova ilçesinde Bembeyaz kumsalları ve turkuaz suyuyla “Türkiye’nin Maldivleri” olarak anılan Salda Gölü, doğal minerallerle dolu berrak yapısıyla dikkat çeker. Göl çevresindeki beyaz magnezyum taşları, bu eşsiz görüntünün oluşumunu sağlar.
Yüzmek yasaklı bölgelere dikkat edilmesi gereken bu gölde yürüyüş yapmak, gökyüzünün yansımasını adım adım takip etmek gibidir. Geceleri kamp kuranlar için yıldız dolu gökyüzü eşsiz bir atmosfer oluşturur.
53. Altındere Vadisi Milli Parkı – Trabzon
Maçka'da Sümela Manastırı’na ev sahipliği yapan Altındere Vadisi, ormanla çevrili dik vadileri ve çağlayan dereleriyle doğayla tarihin iç içe geçtiği nadir alanlardandır. Ormanın içinden yükselen manastır silueti, görenlerde büyüleyici bir etki bırakır.
Yürüyüş yolları boyunca derelerin sesi ve kuş cıvıltıları eşliğinde tarihe dokunmak mümkündür. Özellikle yaz aylarında yemyeşil bitki örtüsü ve ferah vadi havası vardır.
54. Aras Nehri ve Iğdır Kuş Cenneti
Doğu Anadolu’da, özellikle ilkbaharda yüz binlerce göçmen kuşun uğradığı bu alan, doğa gözlemcileri için bulunmaz bir bölgedir. Aras Nehri boyunca uzanan sulak alanlar ve sazlıklar birçok kuş türüne ev sahipliği yapar.
Kuş gözlem kulelerinden yapılan izlemeler, doğanın döngüsüne tanıklık etme şansı verir. Sessizliğin hâkim olduğu bu alan, binlerce kanat çırpışıyla bir anda canlanabilir. Özellikle erken sabah saatlerinde ziyaret etmek en iyi deneyimi sağlar.
55. Akgöl – Sinop
Sinop’un Saraydüzü ilçesinde yer alan Akgöl, sakinliği ve çevresindeki sık ormanlarla doğaseverlerin gizli duraklarından biridir. Göl yüzeyinde süzülen yansıma görüntüsü ve çevredeki kuş cıvıltıları ziyaretçilere huzurludur. Yürüyüş parkurları, göl kenarına açılan seyir noktaları ve piknik alanlarıyla doğal bir dinlenme bölgesidir. Her mevsimde farklı bir renge bürünen doğasıyla yıl boyunca ziyaret edilebilir.
56. Tisan Yarımadası – Mersin
Tisan Yarımadası, Mersin'in en nadir doğal alanlarından biri olup, Akdeniz kıyısında benzersiz bir doğal güzellik sunar. Bu bölge, yemyeşil doğası ve turkuaz deniziyle hem doğa severlerin hem de deniz tutkunlarının ilgisini çeker.
Tisan Adası, yarımadanın hemen önünde yer alır ve bu eşsiz manzara, bölgenin en dikkat çekici özelliklerinden biridir.
57. Sorgun Göleti – Yozgat
Yozgat şehir merkezine oldukça yakın olan bu gölet, geniş çam ormanlarıyla çevrili doğal bir mesire alanıdır. Sakinliği, sessizliği ve yürüyüş yollarıyla hafta sonu kaçamakları için idealdir.
Gölet çevresinde bisiklet rotaları ve kuş gözlem alanları bulunur. Özellikle sabah saatlerinde yansıyan gün ışığıyla gölet üzerinde oluşan sis, pastoral görüntüler oluşturur. Yozgat Bozkırı’nın içinde bir vaha gibidir.
58. Beşparmak Dağları – Aydın
Latmos Antik Kenti kalıntılarıyla iç içe geçmiş Beşparmak Dağları, Ege’nin taşlı ve mitolojik yüzünü temsil eder. Kayanın içinde işlenmiş antik figürler, dağın tarihî dokusunu ortaya çıkarır.
Yüksek kayalıklara tırmanırken Akdeniz’in mavisi gözler önüne serilir. Gündoğumu ve gün batımı saatlerinde ortaya çıkan gölge oyunları bölgenin büyüsünü artırır. Hem tarih hem doğa ile iç içe olmak isteyenlerin rotasında yer almalıdır.
59. Ballıkayalar Tabiat Parkı – Kocaeli
Gebze yakınlarında yer alan Ballıkayalar, İstanbul’a yakınlığı sayesinde hafta sonu kaçamaklarının gözde merkezlerinden biridir. V şeklindeki vadisi, küçük çağlayanları ve kaya tırmanışı yapılabilir yüzeyleriyle doğa sporları tutkunları için uygundur.
Parkta yer alan yürüyüş yolları kayalıklar arasında ilerlerken, çevreyi saran akçaağaç ve meşe ağaçları her mevsim farklı renkler sunar. Kampçılık, piknik ve doğa fotoğrafçılığı için bölge oldukça idealdir. Sessizliğin ve serinliğin birleştiği bu alan şehirden uzaklaşmak isteyenler için birebirdir.
60. Zorkun Yaylası – Osmaniye
Amanos Dağları’nın eteklerinde yer alan Zorkun Yaylası, yüksek irtifası ve yıl boyu serin havasıyla hem yerli halkın hem de doğasever gezginlerin ilgisini çeker. Geniş yayla düzlükleri, çam ormanları ve sisle kaplı sabahlar ziyaretçilerine güçlü bir doğa atmosferi sunar.
Yaylada yaz aylarında kurulan geleneksel çadırlar ve yöresel ürün pazarları kültürel bir çeşitlilik oluşturur. Doğayla iç içe kalmak isteyenler için kamp kurmak, yıldızların altında sessiz bir gece geçirmek burada mümkün olur. Trekking parkurları boyunca dağ çilekleri ve şifalı otlara rastlamak bölgeyi keşfetmeyi daha da keyifli hâle getirir.
