Sarayköy, Denizli il merkezine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan bölge, verimli tarım arazileri, termal kaynakları ve halk kültürüne olan bağlılığıyla dikkat çeker. Sarayköy’ün sıcak insanları, geleneksel yaşam tarzlarını sürdürürken modern olanaklardan da yararlanır. Ege'nin tipik havasına sahip olan ilçede yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise ılık ve yağışlı geçer.
Büyük Menderes Nehri'nin kıyısına kurulmuş olması sayesinde tarih boyunca tarım ve suyla iç içe yaşayan bu bölge, aynı zamanda termal kaynakları ile de öne çıkar. Doğal güzelliklerinin yanı sıra bölge tarihine tanıklık eden yapılar, ziyaretçilere geçmişe kısa bir yolculuk yaptırır. Şimdi gelin, Sarayköy’de mutlaka görülmesi gereken yerleri birlikte inceleyelim…
1. Attuda Antik Kenti
Hisarköy yakınlarında yer alan Attuda Antik Kenti, Sarayköy’ün antik geçmişine açılan önemli kapılardan biridir. Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir yerleşim merkezi olan bu antik kent, özellikle taş döşeli yolları, tapınak kalıntıları ve hamam yapısıyla dikkat çeker. Kent, antik Lykos (Büyük Menderes) vadisi boyunca uzanan önemli ticaret yolları üzerinde bulunuyordu.
Bugün ziyaretçilere açık olan kalıntılar arasında, dönemin mimari anlayışını yansıtan detayları gözlemlemek mümkündür. Doğanın içinde sessizce varlığını sürdüren bu arkeolojik alan, hem tarih meraklılarına hem de keşfetmeyi seven gezginlere farklı bir deneyim yaşatır.
2. Sarayköy Kapancıoğlu Evi
Sarayköy’ün kültürel belleğinde özel bir yere sahip olan Kapancıoğlu Evi, geleneksel Türk ev mimarisinin güzel örneklerinden biridir. Ahşap detayları, cumbalı pencereleri ve geniş iç avlusuyla dikkat çeken bu yapı, 19. yüzyıldan kalma tarihi dokuyu hâlâ taşımaktadır. Uzun yıllar boyunca önemli ailelerin yaşam alanı olmuş bu ev, yöresel hayatın izlerini günümüze taşır.
Ziyaretçilerine nostaljik bir atmosfer sunan Kapancıoğlu Evi, aynı zamanda çeşitli etkinlikler ve kültürel sergilere de ev sahipliği yapar. Eğer geleneksel yaşam biçimini yerinde gözlemlemek ve dönemin mimari izlerini yakından incelemek istersen, bu yapı Sarayköy’de mutlaka görmen gereken yerler arasındadır.
3. Sarayköy Tekkeköy Kaplıcaları
Sarayköy denince akla gelen ilk doğal zenginliklerden biri termal kaynaklardır. Tekkeköy Kaplıcaları, hem yerli halkın hem de ziyaretçilerin şifa bulmak için tercih ettiği bir bölgedir. Sıcaklığı yaklaşık 60 dereceyi bulan suyu, romatizmal hastalıklardan cilt rahatsızlıklarına kadar birçok sağlık sorununa iyi geldiğine inanılır.
Kaplıcaların çevresinde tesisleşme gelişmiş, hem günübirlik ziyaretler hem de konaklamalı tatiller için imkânlar oluşturulmuştur. Doğayla iç içe konumlanmış bu alan, sadece tedavi değil, aynı zamanda dinlenme ve yenilenme vadeden bir kaçış noktasıdır.
4. Ahmetli Travertenleri
Pamukkale’nin ünü tüm dünyaya yayılmışken, Sarayköy sınırlarında yer alan Ahmetli Travertenleri daha az bilinen bir doğal harikadır. Bölgedeki sıcak su kaynaklarının çökelmesiyle oluşmuş bu beyaz teraslar, doğal oluşumların göz alıcı bir örneğidir.
Henüz çok fazla turistle tanışmamış olması, burayı sakinlik arayanlar için ideal bir alternatif haline getirir. Ahmetli köyüne yapacağınız kısa bir yolculukla bu doğal güzelliğe ulaşabilir, doğa ile baş başa kalmanın keyfini çıkarabilirsiniz.
5. Ahmetli Köprüsü
Sarayköy İlçesi’nin Ahmetli Köyü’nde bulunan Ahmetli Köprüsü, çok gözlü kemerli yapısıyla dikkat çeken tarihi bir eserdir. Yapı, özgün halinde dört kemerli olarak inşa edilmiştir. Zamanla, özellikle I. Dünya Savaşı sonrasında Batı Anadolu’yu işgal eden Yunan kuvvetlerinin ilerleyişini engellemek amacıyla köprünün kuzey yönündeki iki kemeri yıktırılmıştır.
Cumhuriyet Dönemi’nde, yıkılan bu bölümler, orijinal ayaklar korunarak betonarme olarak yeniden inşa edilmiş ve köprü uzun yıllar ulaşıma hizmet etmeye devam etmiştir. Yapımında kullanılan traverten taşı, yapının estetik değerini artırmakla birlikte Roma Dönemi’ne ait olduğunu da göstermektedir. Köprü, hem tarihi hem de mimari açıdan önemli bir kültürel miras niteliğindedir.
6. Sultan Sarı Baba Türbesi
Sarayköy ilçesinin Tekke Mahallesi’nde bulunan Sultan Sarı Baba Türbesi, bölgenin önemli manevi değerlerinden biridir. Horasan’dan geldiğine ve İslam’ı yaymak amacıyla burada yaşadığına inanılan Sultan Sarı Baba adına yapılan türbe, Osmanlı döneminde inşa edilmiş, zamanla restore edilerek günümüze ulaşmıştır.