Balıkesir’in doğusunda yer alan Kepsut, hem doğal hem kültürel yönleriyle büyüleyici bir yapıya sahip küçük bir ilçedir. Tarım ve hayvancılığa dayalı ekonomik yapısında özellikle meyvecilik (şeftali, elma, çilek) öne çıkar. Yazın yapılan Şeftali Festivali, hem bölge üreticilerine destek sağlar hem de ziyaretçilere festival coşkusuyla tanışma fırsatı verir. İlçe, orman ve vadi yapısı arasına serpiştirilmiş mağaralar, göletler ve antik kalıntılarıyla gezginlere saklı keşif noktaları sergiler.
Kepsut çevresinde doğa yürüyüşü, mağara keşfi, piknik ve kamp gibi aktiviteler için sayısız imkân bulunmaktadır. Tarihe meraklı olanlar antik Roma ve Bizans kalıntılarıyla tanışabilir; doğaseverler mağaralarda ve yayla alanlarında huzurlu zaman geçirebilir. Aileler ve bireysel gezginler açısından ulaşımın kolay olmasıyla birlikte sakin, otantik ve keşif odaklı bir rota izlenebilir. İşte bu özelliklerle dolu ilçede keşfetmeniz gereken noktalar:
1. Kepsut Ziraat Mektebi
Kepsut’un tarihsel belleğinde özel bir yere sahip olan Kepsut Ziraat Mektebi, Osmanlı döneminin sonlarında inşa edilmiş ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında aktif olarak eğitim veren kurumlardan biri olmuştur. Askeri bir kışla olarak başlayan bina, daha sonra modern tarım eğitimi verilmesi amacıyla ziraat okuluna dönüştürülmüştür. Eğitimle birlikte bölge çiftçiliğinin gelişimine katkı sağlayan yapı, bugün Kepsut’un en önemli kültürel mirasları arasında yer alır.
Geniş bahçesi, taş duvarlı yapısı ve yıllara meydan okuyan mimarisi ile Kepsut Ziraat Mektebi, geçmişle bugünü bir araya getiren sessiz bir tanıktır. Bugün hâlâ ayakta olan binanın çevresi mesire alanı olarak düzenlenmiş; piknik masaları ve yürüyüş yolları eklenmiştir. Yerel halk tarafından dinlenme ve doğayla buluşma noktası olarak kullanılan mekân, aynı zamanda tarih meraklıları için keşfe değer bir duraktır. Kepsut’un hem eğitim hem de kültür geçmişine ilgi duyan herkesin mutlaka görmesi gereken bir noktadır.
2. Kepsut Çarşı Camii
Kepsut’un merkezinde yer alan ve adını bulunduğu konumdan alan Kepsut Çarşı Camii, ilçe halkının manevi hayatında önemli bir yere sahiptir. Mimari olarak Osmanlı dönemi cami karakteristiklerini taşıyan bu yapı, sade planı ve estetik açıdan dengeli minaresiyle dikkat çeker. Caminin kesme taşla inşa edilmiş ana gövdesi, zamana karşı direncini bugün hâlâ korumaktadır. Caminin çevresindeki ticaret alanı ve çarşı yapısı nedeniyle hem ibadet hem de sosyal buluşma noktası işlevi taşır.
Çarşı Camii, özellikle cuma ve bayram namazlarında kalabalık bir cemaat toplar ve yerli halk için buluşma noktası niteliği taşır. Caminin bahçesi ve çevresinde küçük esnaf dükkânları, geleneksel el işi ürünleriyle ziyaretçilere yöresel atmosfer sergiler. Günlük ziyaretler için uygun olan cami, aynı zamanda ilçe merkezine çok yakın olduğu için kolaylıkla ulaşılabilir durumdadır. Tarihle iç içe bir ibadet ortamı görmek isteyenler için Kepsut Çarşı Camii mutlaka uğranması gereken bir duraktır.
3. Asartepe Sit Alanı
Kepsut ilçesinin Kalburcu Köyü yakınlarında yer alan Asartepe Sit Alanı, bölgenin en eski yerleşimlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkan bulgular, buranın M.Ö. 3. binyıla kadar uzanan köklü bir geçmişe sahip olduğunu göstermektedir. Tepelik bir yapıya kurulu olan yerleşim, doğal savunma avantajı sağlamasıyla da dikkat çeker. Roma ve Bizans dönemlerine ait taş duvarlar, seramik parçaları, cam eşyalar ve mezar kalıntıları bölgedeki yaşantının izlerini gözler önüne serer.
Bugün 1. derece arkeolojik sit alanı olarak koruma altına alınmış olan Asartepe, tarih meraklıları için keşif ruhunu tetikleyen bir gezi noktasıdır. Her ne kadar profesyonel rehberlik hizmeti sürekli sunulmasa da, tepeye yapılan yürüyüşler hem manzara keyfi hem de arkeolojik kalıntılarla iç içe olma fırsatı verir. Doğa ile tarihin bir arada bulunduğu bu alan, hem akademik araştırmalar için hem de doğasever gezginler için son derece değerli bir duraktır. Sessizliği, geçmişe açılan bir pencere gibi hissedilir.
4. Kepsut Ulupınar Mağarası
Kepsut’un Bükdere Mahallesi sınırlarında yer alan Ulupınar Mağarası, ilçenin en dikkat çekici doğal oluşumlarından biridir. Toplam uzunluğu yaklaşık 728 metre olan mağara, sarkıt ve dikit oluşumlarıyla ziyaretçilerini büyüler. Girişten itibaren genişleyen galeriler, zamanla daralan geçitlerle birleşerek hem görsel hem de fiziksel anlamda zengin bir keşif deneyimi yaşatır. Genişlikleri 4 ile 12 metre, yükseklikleri ise 2 ile 20 metre arasında değişen mağara odaları, iç içe geçmiş doğa katmanlarını gözler önüne serer.
Mağaranın içinde herhangi bir yapay ışıklandırma veya düzenlenmiş yürüyüş yolu bulunmadığı için, doğallığını koruyan bir yapısı vardır. Bu nedenle keşif için gelenlerin dikkatli ve donanımlı olması tavsiye edilir. Ulupınar Mağarası, yalnızca jeolojik merak uyandırmakla kalmaz; aynı zamanda sessizlik ve gizem arayan doğa yürüyüşçüleri için eşsiz bir atmosfer sergiler. Mağaranın bulunduğu bölge, kuş sesleri ve çevresindeki yeşil doku sayesinde piknik ve dinlenme için de elverişlidir. Doğayla baş başa kalmak isteyenler için sakin, etkileyici bir durak niteliği taşır.
5. Seçköy Göleti
Ağaçlarla çevrili gölet, Seçköy halkı için hem doğal dinlenme alanı hem de mesire noktasıdır. Derin yapısı nedeniyle yüzme faaliyetlerine kapalıdır; ancak banklar, çayırlar, piknik masalarıyla günü birlik ziyaretlere elverişlidir. Gün doğumu ve batımı sırasında su ve gölgelik ağaçların yansıması huzurlu bir atmosfer oluşturur.
Yürüyüş parkurları boyunca su kenarı manzarası eşliğinde fotoğraf molası vermek, kuş ve bitki çeşitliliğini gözlemlemek mümkündür. Özellikle fotoğrafçılar, doğal kompozisyonları bu alanda rahatça yakalayabilir. Sessizliği ve sulak ortam atmosferiyle doğa molası için keyifli bir alan oluşturur.
6. Elma Gediği & Su Uçtu
Serçeören Köyü çevresinde bulunan Elma Gediği doğal alabalık çiftlikleriyle birlikte var olan şirin bir duraktır. Serçeören’den 12 km sonra erişilen Su Uçtu bölgesi, tepe üzerinde akan şelalesiyle adını duyurur. Gelendros Dağı eteğindeki kuş sesleri eşliğinde yürüyüş ve piknik için ortam sağlar.
Su Uçtu’nun tepesine yürümek bos zamanlarda güzel bir doğa molası sağlar. Akarsu kenarında piknik molası veren ziyaretçiler, lokal balık çiftliklerinden taze alabalık satın alma imkânı da bulabilir. Gösterişli olmasa da doğayla iç içe sessiz bir rota isteyenler için güzel bir alternatif.
