Muğla'nın doğusunda yer alan Fethiye, Akdeniz ile Ege’nin buluştuğu noktada konumlanan, hem doğal güzellikleri hem de tarihi zenginlikleriyle öne çıkan bir tatil cennetidir. Masmavi koyları, yemyeşil dağları ve yılın büyük bölümünde süren ılıman havasıyla her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti kendine çeker. Antik Likya medeniyetine ev sahipliği yapmış bu bölge, geçmişten günümüze uzanan izlerle doludur. Ölüdeniz’in turkuaz rengi, Babadağ’dan süzülen yamaç paraşütçüleri ve saklı kalmış koyları, Fethiye'yi keşfetmeye değer kılar.
Fethiye aynı zamanda aktif tatil arayanlar için birçok fırsat olur. Doğa yürüyüşleri, tekne turları, dalış, kamp ve tarihi kent gezileri gibi farklı deneyimler burada bir arada yaşanabilir. Kayaköy’ün taş evleri arasında dolaşmak, Saklıkent Kanyonu’nun serin sularında yürümek ya da Kelebekler Vadisi’ne inen bir patikayı keşfetmek, ziyaretçilerin hafızasında iz bırakır.
1. Ölüdeniz
Fethiye denince akla ilk gelen yerlerden biri olan Ölüdeniz, dünya çapında ün kazanmış doğal güzellikleriyle tanınır. Turkuaz renkteki sığ ve durgun denizi, çevresini saran yemyeşil doğayla birleşerek kartpostalları aratmayacak bir manzara oluşturur. Belcekız Plajı'ndan başlayarak kıvrılarak ilerleyen lagün, farklı açılardan bakıldığında renk değiştiren deniz yüzeyiyle dikkat çeker. Güneşlenmek, yüzmek ve kano yapmak için uygun olan bu alan, yaz aylarında oldukça yoğun ilgi görür.
Ölüdeniz aynı zamanda yamaç paraşütü yapmak isteyenlerin gözde merkezlerinden biridir. Babadağ’dan havalanan paraşütçüler, gökyüzünden bu muhteşem manzarayı izleme imkânı yakalar. Hem amatörler hem de profesyoneller için elverişli bir iniş alanına sahip olması nedeniyle, bölgede her yıl uluslararası etkinlikler düzenlenir. Gün batımında gökyüzünü renklendiren paraşütler ve sessiz sakin bir deniz, Ölüdeniz’i sadece doğayla değil aynı zamanda atmosferiyle de özel kılar.
2. Saklıkent Kanyonu
Saklıkent Kanyonu, Fethiye’ye yaklaşık 45 dakika uzaklıkta yer alır ve Türkiye’nin en uzun ikinci kanyonu olarak bilinir. Binlerce yıl boyunca karstik yapının aşınmasıyla oluşmuş olan bu kanyon, yaz aylarında serinlemek isteyenlerin uğrak noktasıdır. Yüksek kayalık duvarlar arasında akan buz gibi su, yaz sıcağında bölgeyi ziyaret edenleri ferahlatır. Kanyonun giriş kısmında ahşap yürüyüş yolu ve çay bahçeleri bulunur, bu alanlar kısa molalar için oldukça elverişlidir.
Kanyonun derinliklerine ilerledikçe doğayla iç içe ve zorlu bir yürüyüş başlar. Bazı kısımlarda su içinde yürümek, kayalara tırmanmak gerekebilir. Rehber eşliğinde ilerlemek isteyenler için çeşitli turlar da mevcuttur. Macera arayanlar için ideal olan bu rota, aynı zamanda fotoğrafçılar için de etkileyici kareler oluşturur. Kayaların arasından süzülen ışık, suyun sesi ve doğanın dokusu, Saklıkent’i sadece bir yürüyüş parkuru olmaktan çıkarır.
3. Kelebekler Vadisi
Fethiye’ye bağlı Faralya Köyü’nün eteklerinde yer alan Kelebekler Vadisi, yalnızca tekneyle veya dik yamaçlardan yapılan yürüyüşle ulaşılabilen gizli bir cennettir. Adını ilkbahar ve yaz aylarında bölgede görülen yüzlerce kelebekten alır. Özellikle Kaplan kelebeği gibi nadir türler burada gözlemlenebilir. Vadi, yüksek kayalık duvarlarla çevrili olup, içeride ince bir dere yatağı ve küçük bir şelale barındırır.
Kamp yapmak isteyenler için elverişli alanlara sahip olan vadide konaklama seçenekleri genellikle çadır veya bungalovdur. Sessizliği ve doğallığıyla öne çıkan Kelebekler Vadisi, doğaseverler ve meditasyon yapmak isteyenler için tercih edilen bir duraktır. Teknelerle yapılan günübirlik gezilerde kısa süreli yüzme molaları da verilir. Vadiye inilen patika ise zorlu ama manzarasıyla ödüllendiren bir yürüyüş rotasıdır.
4. Babadağ
Babadağ, Fethiye’nin hemen arkasında yükselen ve yamaç paraşütüyle özdeşleşmiş bir dağdır. 1969 metre yüksekliğe sahip bu dağ, hem doğa yürüyüşçüleri hem de ekstrem spor meraklıları için özel bir anlam taşır. Zirvesinden bakıldığında Ölüdeniz, Faralya ve çevredeki koylar geniş bir açıyla izlenebilir. Zirveye ulaşmak için araçla çıkılabildiği gibi, belirli noktalardan yürüyerek de rota tamamlanabilir.
Yamaç paraşütü için en uygun kalkış noktalarından biri olan Babadağ, rüzgâr şartlarının elverişli olması sayesinde her yıl binlerce uçuşa sahne olur. Tepeye kurulan kafeler ve seyir terasları, izlemekle yetinenler için keyifli bir ortam yaratır. Gün doğumu ve batımı saatlerinde dağın atmosferi değişir, fotoğrafçılar için büyüleyici anlar oluşur. Babadağ, Fethiye’nin hem sportif hem de doğal yönünü yansıtan önemli bir noktadır.
5. Kayaköy
Kayaköy, Fethiye’ye 8 kilometre mesafede yer alan, terk edilmiş taş evleriyle dikkat çeken eski bir Rum köyüdür. 20. yüzyılın başında yaşanan nüfus mübadelesi sonrası boş kalan bu köy, zamanla adeta bir açık hava müzesine dönüşmüştür. Tepelere yayılan yüzlerce taş ev, kilise ve okul kalıntısı arasında dolaşmak, geçmişe yapılmış bir yolculuk gibidir. Evlerin çoğu iki katlı olup, ince taş işçiliği ve denize dönük yapısıyla tipik Ege mimarisini yansıtır.
Kayaköy aynı zamanda sanatçıların ve tarih meraklılarının uğrak yerlerinden biridir. Sessiz sokakları, rüzgârın sesiyle birleşerek etkileyici bir atmosfer oluşturur. Köy çevresinde yürüyüş yolları, küçük kafe ve restoranlar bulunur. Bu alanlar kısa molalar ve gözlem yapmak için oldukça uygun yerlerdir. Kayaköy, Fethiye’nin tarihi geçmişiyle yüzleşmek ve farklı bir deneyim yaşamak isteyenler için anlamlı bir duraktır.
6. Kabak Koyu
Kabak Koyu, Faralya’dan yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta, doğayla iç içe izole bir koydur. Araçla ulaşım belli bir noktaya kadar sağlanabilir, ardından kısa bir yürüyüş gerekir. Yüksek kayalıklar arasında sıkışmış bu küçük koy, berrak denizi ve yeşil çevresiyle dikkat çeker. Elektrik ve internet bağlantısının sınırlı olduğu bu bölgede, tamamen doğaya dönük bir tatil deneyimi yaşanabilir.
Kamp alanları ve bungalovlar, çevreye zarar vermeyecek şekilde doğaya uyumlu biçimde kurulmuştur. Geceleri yıldızların altında vakit geçirmek, sabah ise kuş sesleriyle uyanmak gibi basit ama etkileyici anlar yaşanabilir. Kabak Koyu aynı zamanda Likya Yolu üzerindeki duraklardan biri olmasıyla da yürüyüşçüler tarafından tercih edilir. Sadelik ve huzur arayanlar için Kabak, kalabalıktan uzakta zaman geçirmek isteyenlerin ideal rotalarından biridir.
7. Fethiye Antik Tiyatrosu
Fethiye’nin merkezine oldukça yakın konumdaki Antik Tiyatro, Telmessos Antik Kenti’nin en dikkat çeken kalıntılarındandır. Roma dönemine ait bu yapı, 5000 kişilik oturma kapasitesiyle bölgenin sosyal ve kültürel yaşamına ışık tutar. Deniz kenarına yakın olması, tiyatroya denizle birlikte tarihi bir atmosfer kazandırır. Restore edilmiş merdivenleri ve oturma sıraları ziyaretçilerin rahatça gezmesine olanak tanır.
Tiyatro zaman zaman açık hava etkinlikleri için kullanılmaktadır. Gün içinde ziyaret edildiğinde çevredeki turistik alanlarla birlikte kısa bir gezi rotası oluşturabilir. Antik taşların dokusunu yakından incelemek, zamanın izlerini görmek isteyenler için etkileyici bir ortam mevcuttur. Fethiye’yi keşfederken geçmişin izlerini sürmek isteyenlerin ilk duraklarından biridir.
8. Telmessos Antik Kenti
Telmessos, antik çağda Likya bölgesinin önemli merkezlerinden biri olmuştur. Bugünkü Fethiye’nin bulunduğu bölgede kurulu bu antik kent, birçok kalıntıyı içerisinde barındırır. Kaya mezarları, tiyatro ve agora gibi yapılar, antik kentin sosyal ve dini yaşantısını yansıtır. Özellikle Amintas Kaya Mezarı, bölgenin simgelerinden biri hâline gelmiştir.
Kaya mezarları yüksek yamaca oyulmuş olup, etkileyici bir mimari yapı sergiler. Ziyaretçiler, merdivenleri tırmanarak bu mezarlara ulaşabilir ve Fethiye’yi yukarıdan izleyebilir. Antik yazıtlar, kabartmalar ve oyuklar, dönem hakkında bilgi edinmek isteyenler için önemli ayrıntılar taşır. Telmessos, hem kültürel zenginliği hem de doğal manzarasıyla tarih ve doğayı bir araya getiren bir deneyim sağlar.
9. Çalış Plajı
Çalış Plajı, Fethiye’nin kuzeybatısında uzanan uzun bir sahil şerididir. Geniş kumsalı ve dalgalı deniziyle tanınan bu plaj, özellikle gün batımı manzarasıyla meşhurdur. Sahil boyunca yürüyüş yolları, bisiklet parkurları ve çeşitli kafe ve restoranlar yer alır. Denize girmenin yanı sıra yürüyüş ve manzara keyfi de bu plajın tercih edilme sebeplerindendir.
Ayrıca plaj, caretta caretta deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanlarından biridir. Bu nedenle belirli dönemlerde çevre koruma önlemleri alınır. Rüzgâr sörfü gibi aktiviteler için elverişli bir yapıya sahip olan plaj, spor yapmak isteyenleri de kendine çeker. Çalış Plajı, hem aileler hem de gençler için çeşitli seçenekler barındıran, rahatlatıcı bir ortam oluşturur.
10. Gemiler Adası
Gemiler Adası, Fethiye Körfezi açıklarında yer alır ve tarihi kalıntılarıyla dikkat çeken bir ada niteliğindedir. Antik dönemde dini bir merkez olarak kullanıldığı düşünülen adada, kilise kalıntıları, sarnıçlar ve mozaik parçaları mevcuttur. Tekne turlarıyla ulaşım sağlanan ada, hem kültürel keşif hem de deniz keyfi için tercih edilir.
Ada çevresi, şnorkelle yüzme ve dalış yapmak isteyenler için uygundur. Dalgasız ve temiz sular, deniz altı yaşamını gözlemlemek isteyenler için ideal koşulları sağlar. Tarihî yapıların denizle iç içe geçmiş olması, burada geçirilen zamanı eşsiz kılar. Gemiler Adası, doğa ve tarihle baş başa kalmak isteyen gezginler için keşfedilmeye değer bir duraktır.