Denizli’nin güneybatısında yer alan Beyağaç, el değmemiş doğası, yaylaları ve anıt niteliğindeki karaçam ormanlarıyla dikkat çeken sakin bir ilçedir. Sandras Dağı eteklerinde kurulu olan bu bölge, sahip olduğu doğal zenginlikleri ve temiz havasıyla doğa tutkunlarının ilgisini çeker. Coğrafi yapısı sayesinde yayla turizmi, kampçılık ve doğa yürüyüşleri için oldukça uygun bir nokta olmaktadır. Geniş ormanlık alanları, soğuk su kaynakları ve yüksek rakımlı gölleriyle bölge, yaz aylarında serin bir kaçış noktası olmaktadır.
Yöresel halkın büyük kısmı tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlarken, geleneksel yaşam biçimi ve Yörük kültürü hâlâ canlı şekilde devam eder. Bu da Beyağaç’a kültürel bir zenginlik katar. Özellikle yayla şenlikleri ve halk etkinlikleri, bölgeye gelen ziyaretçilere yerel kültürü tanıma fırsatı verir. Doğal ve kültürel dokunun iç içe geçtiği bu huzurlu ilçeyi yakından tanımak isteyenler için işte Beyağaç’ta görülmesi gereken yerler…
1. Eşen Göleti
Beyağaç’ın Eşen Mahallesi’nde yer alan Eşen Göleti, ormanlık alanlarla çevrili huzurlu bir su kaynağıdır. Gölet çevresi, doğayla iç içe bir gün geçirmek isteyenler için ideal bir ortam bulunur. Özellikle sabah saatlerinde göl kıyısında yürüyüş yapmak veya kuş sesleri eşliğinde piknik yapmak oldukça keyiflidir. Göletin çevresinde yer alan doğal yollar, bisiklet sürüşü ya da fotoğrafçılık için uygundur.
Bu bölge aynı zamanda kamp yapmak isteyenlerin de tercih ettiği alanlardan biridir. Tesisleşme olmaması, göletin doğallığını korumasına yardımcı olur. Sessiz ve huzurlu atmosferi, şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için etkileyici bir kaçış noktasıdır. Eşen Göleti, Beyağaç’ın saklı kalmış doğal güzelliklerinden biridir.
2. Kartal Gölü Tabiatı Koruma Alanı
Kartal Gölü, Beyağaç’ın en çok bilinen doğal güzelliklerinden biridir. 1900 metreyi aşan rakımıyla, Sandras Dağı zirvesine yakın konumdadır. Bu buzul gölü, çevresini saran yaşlı karaçam ormanlarıyla birlikte tabiat koruma alanı ilan edilmiştir. Göl çevresi, endemik bitki türleri ve zengin ekosistemiyle dikkat çeker. Göl kıyısında yürüyüş yapmak ve temiz havayı solumak oldukça dinlendiricidir.
Alan aynı zamanda doğa sporları ve kampçılık için de uygundur. İlkbahar ve yaz aylarında yeşilin binbir tonuna ev sahipliği yapan Kartal Gölü, doğa fotoğrafçıları için de oldukça ilgi çekicidir. Gölün izole yapısı sayesinde sessiz ve huzurlu bir ortamda vakit geçirilebilir. Doğayla baş başa kalmak isteyenler için vazgeçilmez bir duraktır.
3. Topuklu Yaylası
Topuklu Yaylası, Beyağaç’ın yaz aylarında en çok tercih edilen yaylalarından biridir. Geniş alanı, temiz havası ve çam ormanlarıyla çevrili yapısıyla bölge, kampçılık ve yayla şenlikleri için uygundur. Yaylada yer alan sosyal alanlar, ziyaretçilerin rahat bir şekilde vakit geçirmesini sağlar. Özellikle Temmuz ayında düzenlenen yerel şenlikler büyük ilgi görür.
Doğaseverler yaylada yürüyüş yapabilir, piknik alanlarında vakit geçirebilir ve yöresel ürünleri tatma imkânı bulabilir. Serin havası ve dingin ortamıyla yaz sıcağından kaçmak isteyenler için ideal bir noktadır. Topuklu Yaylası, hem doğal güzelliği hem de kültürel etkinlikleriyle dikkat çeken bir noktadır.
4. Karagöl
Karagöl, yüksek rakımı ve çevresindeki zengin bitki örtüsü ile dikkat çeken bir göldür. Yaz aylarında kuruyan, sonbaharda ise tekrar su tutan yapısıyla ilginç bir ekosisteme sahiptir. Gölet çevresi yürüyüş ve kamp yapmak için oldukça uygundur. Sakin yapısı ve geniş doğa alanı, stresten uzak bir gün geçirmek isteyenler için birebirdir.
Gölde gün doğumu ve batımı ayrı bir güzellik sergiler. Doğal sessizlik içinde sadece kuş seslerinin duyulduğu bu alanda vakit geçirmek, ruhsal olarak da dinlendirici bir deneyim yaşatır. Karagöl, doğayla iç içe olmak isteyenlerin uğraması gereken yerler arasındadır.
5. Anıt Karaçam Ormanları
Beyağaç’ın sembollerinden biri olan anıt karaçamlar, yüzlerce yıllık geçmişiyle adeta yaşayan doğa anıtlarıdır. Özellikle Kartal Gölü çevresinde yoğunlaşan bu ormanlar, hem ekolojik hem de görsel açıdan büyük değer taşır. Bazı ağaçların 1000 yılı aşkın bir süredir ayakta olduğu bilinmektedir.
Bu alanlar, orman yürüyüşü, kuş gözlemciliği ve fotoğrafçılık için oldukça uygundur. Yüksek gövdeli karaçamların oluşturduğu gölgeli patikalar boyunca yapılan bir yürüyüş, ziyaretçilere benzersiz bir doğa deneyimi yaşatır. Anıt Karaçam Ormanları, hem bilimsel hem de estetik açıdan keşfedilmeye değer bir alandır.
6. Sandras Ormanları ve Vadi Yürüyüşleri
Sandras Dağı’nın eteklerinde yer alan ormanlık alanlar, Beyağaç’ın en bakir doğa bölgelerindendir. Sık çam ağaçları ve zengin alt bitki örtüsüyle yürüyüş tutkunları için ideal bir ortam oluşturur. Ayrıca bu bölgelerde çeşitli vadi yürüyüş rotaları da bulunmaktadır.
Özellikle ilkbaharda açan kır çiçekleri ve göçmen kuşların sesleri eşliğinde yapılan yürüyüşler unutulmaz bir deneyim yaşatmaktadır. Bu bölge aynı zamanda biyolojik çeşitliliğiyle dikkat çeker. Doğal yaşamı yakından gözlemlemek isteyenler için Sandras Ormanları kaçırılmaması gereken bir duraktır.
7. Pınarönü ve Uzunoluk Köyleri
Bu iki köy, geleneksel yaşam tarzının hâlâ korunduğu, Beyağaç’ın kırsal mirasını yansıtan önemli noktalardır. Taş evleri, köy çeşmeleri ve küçük bahçeleriyle ziyaretçilere geçmişin izlerini sergiler. Yerel halkın misafirperverliği de köy deneyimini anlamlı kılar.
Yaz aylarında köy çevresinde doğa yürüyüşleri yapmak, tarlalarda çalışan köylülerle sohbet etmek ve yerel ürünleri tatmak mümkündür. Pınarönü ve Uzunoluk, sakinlik arayanlar için nostaljik bir yolculuk hissi yaratır. Aynı zamanda fotoğraf severler için de güzel kareler sunan doğal ve kültürel alanlardır.
8. Erenler Tepesi
Erenler Tepesi, Beyağaç’ı kuşbakışı izlemek isteyenler için harika bir seyir noktasıdır. Yüksek konumu sayesinde çevredeki ormanlar, göller ve yaylalar net bir şekilde görülebilir. Özellikle gün doğumu ve batımı sırasında tepeden izlenen manzaralar oldukça etkileyicidir.
Tepede zaman zaman yerel etkinlikler ve halk kutlamaları yapılır. Bu gibi zamanlarda tepeye çıkan ziyaretçiler sadece doğa değil, yerel kültürle de iç içe bir deneyim yaşar. Sessizlik, temiz hava ve geniş ufuklar… Erenler Tepesi tüm bunları bir arada görmek isteyenler için ideal bir duraktır.
9. Boyalı Dere
Boya adı verilen bitki pigmentlerinin doğal olarak oluştuğu bu dere, Beyağaç’ın az bilinen ancak oldukça etkileyici doğal alanlarından biridir. Adını, çevresindeki kaya yapılarından akan renkli minerallerin suya verdiği tondan alır. Dere çevresi, hem görsel hem de ekolojik açıdan dikkat çekicidir. İlkbahar ve sonbahar aylarında dere çevresi yeşilin ve taş renginin uyumuyla adeta bir doğa tablosuna dönüşür. Su sesi eşliğinde yapılacak yürüyüşler, huzur ve dinginlik arayanlara hitap eder.
Boyalı Dere çevresi aynı zamanda yürüyüş parkurları ve doğa fotoğrafçılığı için de uygundur. Doğal kaya oluşumları, suyun içinden geçen yollar ve bitki örtüsü birleştiğinde etkileyici bir atmosfer ortaya çıkar. Bölgeye özgü flora ve fauna çeşitliliği, özellikle biyoloji meraklıları için keşfe açık bir alandır. Sessizliği, doğallığı ve yerel halkın anlattığı efsaneleriyle Boyalı Dere, Beyağaç gezisinde mutlaka uğranması gereken noktalardan biridir.
10. Yumaklı Yaylası
Yumaklı Yaylası, Beyağaç’ın yüksek rakımlı, serin ve yemyeşil doğasıyla dikkat çeken yaylalarından biridir. Geniş yayla alanları, doğal çiçeklerle kaplı çayırları ve temiz havası, yıl boyunca doğa severlerin uğrak noktasıdır. Yaylada yaz aylarında kurulan pansiyon ve tesisler, ziyaretçilere konforlu konaklama imkânı sağlar. Doğa yürüyüşleri ve kamp yapmak için uygun alanlar bulunur.
Yumaklı Yaylası, özellikle yaz aylarında düzenlenen yerel şenlik ve etkinliklerle bölge kültürünü yakından tanıma fırsatı verir. Ayrıca yayla çevresindeki ormanlık alanlar, zengin bitki ve hayvan çeşitliliğiyle doğa fotoğrafçılarını cezbeder. Sessiz ve huzurlu ortamı, şehir hayatının stresinden uzaklaşmak isteyenler için ideal bir kaçış noktasıdır. Hem doğayla iç içe vakit geçirmek hem de yerel yaşamı deneyimlemek isteyenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerler arasındadır.
