Babadağ, Denizli’nin batısında, merkez ilçeye yaklaşık 23 km mesafede, hem tarihi hem de doğal güzellikler barındıran şirin bir yamaç yerleşimidir . İlçenin adı, hemen arkasındaki 2 308 m yüksekliğindeki Babadağ Dağı’ndan gelir gezimanya.com . Yüksek rakımı ve serin yayla havasıyla, özellikle yaz aylarında serinlemek isteyenler için popülerdir. Ayrıca yıl boyunca farklı etkinlikler ve doğa sporlarına ev sahipliği yapar. İlçede; antik yerleşim alanları, termal kaynaklar, yaylalar, şelaleler ve Osmanlı dönemi camileri yer alır. Zengin çeşitlilik, Babadağ’ı hem kısa süreli geziler hem de kamp, trekking ve tarih merakı olan ziyaretçiler için ideal bir durak haline getirir. Şimdi gelin, Babadağ’da mutlaka görülmesi gereken yerleri birlikte inceleyelim.
1. Babadağ Yaylası
Babadağ Yaylası, ilçenin en çok ilgi gören doğal alanlarından biridir. Çam ve kestane ormanlarıyla çevrili bu yayla, yaz aylarında serin havasıyla dinlenmek isteyenlerin vazgeçilmez durakları arasındadır. Sessiz ve sakin yapısı, kuş sesleri eşliğinde yürüyüş yapmak isteyen doğa tutkunlarına huzur dolu anlar yaşatır. Kamp kurmak isteyenler için geniş alanlara sahiptir.
Yaylada herhangi bir tesis bulunmadığından doğayla baş başa kalmak isteyenler için idealdir. Piknik yapmak, kitap okumak ya da sadece temiz havayı soluyarak dinlenmek isteyen ziyaretçiler için sade ama etkileyici bir ortam sergiler. Sabahın erken saatlerinde oluşan sis tabakası ve gün batımında gökyüzünün renkleri fotoğraf severler için eşsiz görüntüler sağlar.
2. Kırklar Tepesi
Kırklar Tepesi, Babadağ'ın en yüksek noktalarından biri olarak bilinir. Doğal bir seyir terası gibi işlev gören bu tepe, bölgenin eşsiz manzarasını ayaklar altına serer. Özellikle gün batımı saatlerinde, gökyüzünde oluşan renk geçişleri ile görsel bir şölen yaşanır. Temiz havası ve sessizliği ile şehirden uzaklaşmak isteyenler için huzurlu bir kaçış rotasıdır.
Tepede yürüyüş yapabilir, çevrede kamp kurabilir ya da sadece manzarayı izleyerek dinlenebilirsiniz. Çevresi doğal yapısını koruduğu için burada geçireceğiniz vakit oldukça sakin ve rahattır. Fotoğraf çekmek için ideal bir noktadır. Özellikle bahar ve yaz aylarında ziyaretçi sayısı artar ve doğa ile iç içe geçirilen bu zamanlar unutulmaz anılara dönüşür.
3. Yardan Şelalesi
Yardan Şelalesi, Babadağ ilçesinin en güzel doğal oluşumlarından biridir. Orman içindeki bu şelale, serin sularıyla özellikle yaz mevsiminde serinlemek isteyen ziyaretçilerin ilgi odağı haline gelir. Doğal bir mesire alanı olan bölgede piknik masaları ve yürüyüş parkurları da bulunur. Şelalenin sesi eşliğinde doğayla baş başa vakit geçirmek oldukça keyiflidir.
Çocuklu ailelerin, doğa yürüyüşçülerinin ve fotoğraf tutkunlarının tercih ettiği bu alan, aynı zamanda doğal yaşamı gözlemlemek isteyenler için de cazip bir yerdir. Çevresinde alabalık tesisleri de yer alır, böylece gün boyunca keyifli vakit geçirip yerel lezzetlerin tadına bakma imkânı doğar. Yardan Şelalesi, doğayla bütünleşmek isteyen herkes için saklı bir cennet gibidir.
4. Trapezapolis Antik Kenti
Trapezapolis Antik Kenti, Babadağ ilçesi sınırlarında bulunan tarihi bir yerleşim alanıdır. Roma ve Bizans dönemlerinden kalma yapıların izlerini taşıyan bu alan, özellikle tarih meraklıları için dikkat çekici bir keşif noktasıdır. Kentin kalıntıları arasında lahitler, taş yapılar ve antik yol izlerine rastlamak mümkündür.
Antik kentte kazılar henüz tam anlamıyla yapılmamış olsa da, yüzeyde görülebilen kalıntılar sayesinde geçmişe dair ipuçları yakalanabilir. Doğayla iç içe bir konumda olması, Trapezapolis’i sadece tarih değil, doğa yürüyüşleri için de cazip hale getirir. Ziyaretçiler burada hem arkeolojik bir atmosferde gezintiye çıkabilir hem de doğanın sunduğu sessizliğin tadını çıkarabilir.
5. Attuda Antik Kenti
Babadağ’ın Hisarköy Mahallesi yakınlarında yer alan Attuda Antik Kenti, Hellenistik döneme kadar uzanan köklü bir tarihe sahiptir. Yamaçlara kurulmuş bu eski yerleşim alanında, taş merdivenler, kaya mezarları ve antik duvar kalıntıları görülebilir. Özellikle arkeolojiye ilgi duyan ziyaretçiler için etkileyici bir keşif rotasıdır.
Tepeye kurulu olması sebebiyle, buradan Babadağ’ın ve çevresinin manzarasını izlemek de mümkündür. Ziyaret sırasında hem tarihi dokuyu hissedebilir hem de doğayla bütünleşmiş bir atmosferde keyifli vakit geçirebilirsiniz. Kalıntılar arasında dolaşırken geçmişin izlerini keşfetmek, ziyaretçilere farklı bir zaman yolculuğu hissi yaşatır.
6. Tasdelen Yaylası
Tasdelen Yaylası, Babadağ’ın kuzey yamaçlarında yer alan ve tamamen doğal dokusunu koruyan bir yayladır. Geniş çayırlık alanları ve sık ormanları sayesinde hem kampçılar hem de doğa tutkunları için eşsiz bir kaçış noktası oluşturur. Herhangi bir tesis bulunmaması, bölgenin doğallığını koruyan en önemli etkenlerden biridir.
Yayla yürüyüş yapmak, kuş seslerini dinlemek, kamp kurmak veya sadece doğanın keyfini sürmek için birebirdir. Yaz aylarında bile serinliğiyle dikkat çeker. Sakin yapısı sayesinde kalabalıktan uzaklaşmak isteyenler için oldukça uygun bir yerdir. Sabah saatlerinde yayla boyunca uzanan sis tabakası ise adeta büyüleyici bir manzara oluşturur.
7. Karagöl
Karagöl, Babadağ’ın çevresinde yer alan küçük bir krater gölüdür. Göleti çevreleyen sazlıklar ve çam ağaçları bölgeye özgün bir doğal atmosfer kazandırır. Berrak ve sakin yapısıyla Karagöl, ziyaretçilere huzurlu bir mola noktası oluşturur. Su kenarında yürüyüş yapmak veya doğayı gözlemlemek için tercih edilen bir yerdir.
Gölde çeşitli kuş türleri gözlemlenebilir, bu da doğa fotoğrafçıları için ideal koşullar yaratır. Yaz aylarında bile kalabalık olmayan bu alan, meditasyon, kitap okuma veya sadece sessizce doğayı dinlemek isteyenler için uygun bir ortam sağlar. Doğal güzelliğiyle Karagöl, Babadağ gezisinin unutulmaz duraklarından biridir.
