Yurt İçi

Artuklu'da Gezilecek Yerler

29 Temmuz 2025
İçerikler [göster]

Mardin’in kalbi sayılan Artuklu ilçesi, tarih ve kültürle iç içe geçmiş eşsiz yapısıyla ziyaretçilerini büyülemektedir. Mezopotamya Ovası’na hâkim bir konumda bulunan ilçe, taş işçiliğiyle ünlü tarihi evleri, dar sokakları ve mistik atmosferiyle adeta geçmişe yolculuk yaptırır. Süryani, Arap, Kürt ve Türk kültürlerinin bir arada yaşadığı bu coğrafya, yüzyıllardır farklı inanç ve medeniyetlere ev sahipliği yapmaktadır. Camiler, kiliseler, medreseler ve manastırlar gibi dini yapılar yan yana bulunarak hoşgörünün canlı örneklerini gösterir.

Artuklu, Mardin’in en yoğun nüfusa sahip ilçesi olmakla birlikte, aynı zamanda en çok turist çeken merkezidir. Zinciriye Medresesi, Kasımiye Medresesi, Ulu Cami ve Mardin Müzesi gibi tarihi yapılar, ilçenin kültürel mirasını gözler önüne serer. Geleneksel Mardin evleri, yöresel lezzetler ve el sanatlarıyla birleşince, Artuklu unutulmaz bir deneyim vadediyor. Bölge, özellikle gün batımında Mezopotamya’ya karşı izlenen manzarasıyla hafızalara kazınır.

1. Mardin Kalesi

Mardin’in en yüksek noktasında yer alan Mardin Kalesi, “Kartal Yuvası” olarak da adlandırılmaktadır. Yaklaşık 1000 yıllık bir geçmişe sahip olan kale, hem stratejik hem de mimari açıdan oldukça etkileyicidir. İç kale, zamanla askeri ve sivil amaçlarla kullanılmış, birçok farklı döneme ait kalıntılara ev sahipliği yapmıştır. Kaleye çıkan yol yokuşlu olsa da, manzara çaba harcamaya değer niteliktedir.

Kalenin en dikkat çeken yönlerinden biri, Mezopotamya Ovası’na hâkim manzarasıdır. Bu noktadan bakıldığında hem Mardin şehir merkezi hem de ova boyunca uzanan geniş topraklar gözlemlenebilir. Özellikle gün batımında oluşan renk cümbüşü, ziyaretçileri büyüler. Kalenin içine girmek her zaman mümkün olmasa da çevresinden yapılacak yürüyüşler bile etkileyici bir deneyim oluşturur.

2. Zinciriye Medresesi

1385 yılında Artuklu Sultanı Melik Necmeddin İsa tarafından yaptırılan Zinciriye Medresesi, şehrin merkezine hâkim bir konumdadır. Taş işçiliği, süslemeleri ve mimarisiyle dikkat çeken yapı, döneminin ilim merkezlerinden biri olarak bilinmektedir. Medrese, iki katlı avlusu ve göz alıcı kubbesiyle tarihi dokuyu hissettirmeyi başarır.

Medresenin iç kısmında yer alan hücreler, zamanında derslik ve barınma alanı olarak kullanılmıştır. En üst katta bulunan küçük mescit, özellikle sabah saatlerinde güneşin ışıklarıyla farklı bir atmosfer oluşturur. Geniş terasından Mezopotamya Ovası’nı izlemek mümkündür. Sessiz yapısıyla, hem ruhsal bir dinginlik sağlar hem de geçmişin izlerini sürme imkânı verir.

3. Kasımiye Medresesi

Kasımiye Medresesi, 15. yüzyılda Akkoyunlu Sultanı Kasım İbn Cihangir tarafından yaptırılmıştır. Mardin’in en geniş medreselerinden biri olan yapı, hem eğitim hem ibadet işlevi görmüştür. Kesme taşlarla inşa edilen medrese, avlusu ve çeşmesiyle dikkat çeker. Çeşmeden akan suyun sembolik anlamı olduğu düşünülür.

Ziyaretçiler, medresenin sessizliğinde geçmişin izlerini sürerken aynı zamanda taş işçiliğinin zarafetini de gözlemleyebilir. Medresede kullanılan mimari detaylar, İslam dünyasındaki medrese anlayışını yansıtır. Günümüzde restore edilerek ziyarete açılmış olan yapı, tarih ve estetik arayanlar için mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.

4. Mardin Ulu Camii

12. yüzyılda Artuklular tarafından inşa edilen Mardin Ulu Camii, şehrin en eski ve en önemli dini yapılarından biridir. Tek minareli olan cami, sade fakat etkileyici bir mimariye sahiptir. Taş malzeme kullanılarak inşa edilen yapı, yüzlerce yıl boyunca ayakta kalmayı başarmıştır. İç mekânındaki sessizlik, ruhani bir atmosfer oluşturur.

Avlusu geniş ve huzur vericidir. Özellikle yaz aylarında taş duvarlar serinlik sağlar ve ibadet için elverişli bir ortam sağlar. Caminin içindeki mihrap ve minber, dönemin taş işçiliğinin detaylarını yansıtır. Mimari sadeliğiyle öne çıkan yapı, Mardin’in tarihine ve dini yapısına ışık tutar. Dini turizme ilgi duyanların ilk duraklarından biridir.

5. Mardin Müzesi

Tarihi bir patrikhane binasında hizmet veren Mardin Müzesi, şehrin binlerce yıllık geçmişine ışık tutmaktadır. Roma, Bizans, Artuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerin sergilendiği müze; arkeoloji, etnografya ve kültürel miras alanında oldukça zengindir. Müze binasının kendisi bile başlı başına bir tarihi yapıdır.

Ziyaretçiler, burada sergilenen taş yazıtlar, sikkeler, seramikler ve takılar gibi birçok tarihi objeyi yakından inceleme fırsatı bulur. Etnografik bölümlerde ise yöresel kıyafetler, ev eşyaları ve günlük yaşam unsurları sergilenmektedir. Müze, hem tarih meraklıları hem de kültürel araştırmacılar için önemli bir kaynaktır. Eğitim gezileri için de sıklıkla tercih edilir.

6. Deyrulzafaran Manastırı

Mardin merkezine yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta yer alan Deyrulzafaran Manastırı, Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi’nin önemli merkezlerinden biridir. 5. yüzyıldan bu yana aktif olan bu yapı, dini, tarihi ve kültürel yönleriyle dikkat çekmektedir. Taş mimarisi ve iç bölümleri oldukça iyi korunmuştur.

Manastır içerisinde yer alan ibadet alanları, patrik daireleri ve eski kilise bölümleri ziyaretçilere açıktır. Yer altındaki Güneş Tapınağı olarak bilinen kısım ise en dikkat çekici bölümlerden biridir. Rehber eşliğinde yapılan geziler sayesinde yapının tarihi ve anlamı daha iyi kavranabilir. Sessizliği ve kutsal havası, ziyaretçileri derinden etkiler.

7. Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi

Mardin’in tarihi dokusuna uygun olarak restore edilen bir yapıda bulunan Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi, şehir hakkında kapsamlı bilgi edinmek isteyenler için ideal bir noktadır. Müze; tarih, sanat, yaşam kültürü ve fotoğraf galerisi gibi farklı bölümlerden oluşmaktadır. Özellikle genç ziyaretçiler için öğretici bir durak niteliğindedir.

Müzenin üst katında yer alan Dilek Sabancı Sanat Galerisi’nde ise dönemsel sergilere yer verilmektedir. Yerel halkın gündelik yaşamı, eski fotoğraflar ve belgelerle zenginleştirilmiş içerikler müzeyi canlı tutar. Geleneksel yaşamla modern anlatımı bir arada görmek isteyenler için bu müze oldukça ilgi çekicidir. Müze, Mardin’in geçmişini anlamak adına önemli bir duraktır.

8. Revaklı Çarşı

Mardin merkezde bulunan Revaklı Çarşı, Osmanlı döneminden günümüze ulaşan tarihi bir alışveriş alanıdır. Revak adı verilen taş kemerlerle çevrili dar sokaklar, alışverişe nostaljik bir hava katar. El işi ürünler, bakır işlemeleri, yöresel takılar ve baharatlar gibi otantik eşyalar bu çarşıda bulunmaktadır.

Ziyaretçiler burada hem alışveriş yapabilir hem de tarihi bir atmosferde yürüyüşün keyfini çıkarabilir. Esnafların sıcak tavrı ve sohbeti, çarşının ruhunu yansıtır. Özellikle sabah saatlerinde çarşı daha sakin olur ve ürünler daha rahat incelenebilir. Kültürel dokuyla iç içe bir alışveriş deneyimi isteyenler için önerilen yerlerdendir.

9. Şehidiye Medresesi

Şehidiye Medresesi, 13. yüzyılda Artuklu döneminde inşa edilmiştir. Sade mimarisi ve yüksek minaresiyle dikkat çeken yapı, eğitim ve ibadet işlevini birlikte taşımıştır. Taş işçiliği zarif bir üslupla uygulanmış olup, avlu çevresinde dizili odalar tarihî yapıya özgü bir simetri taşır.

Medrese, sessiz yapısıyla iç huzuru hissettiren bir atmosfere sahiptir. Avlusunda kısa bir mola vermek, hem dinlenmek hem de tarihi solumak için idealdir. Minarenin taş işçiliği oldukça dikkat çekici olup, detayları yakından incelenmeye değerdir. Mardin’in ruhunu yansıtan noktalardan biri olarak dikkat çeker.

10. Latifiye Camii

Latifiye Camii, 1371 yılında Artuklu Sultanı Melik Salih tarafından yaptırılmıştır. Mardin şehir merkezinde yer alan cami, kesme taşlardan inşa edilmiş olup etkileyici bir giriş kapısına sahiptir. İslam mimarisinin sade ve estetik çizgilerini taşıyan yapı, hâlâ ibadete açıktır.

Caminin iç mekânı oldukça ferah ve aydınlıktır. Özellikle mihrabı ve minberi taş detaylarla bezenmiştir. Caminin bahçesi ise huzurlu bir mola noktası olarak tercih edilebilir. Mardin’in dini mimarisi içinde önemli bir yere sahip olan Latifiye Camii, şehirdeki en zarif yapılardan biri olarak kabul edilir. Hem mimari hem de tarihi açıdan kıymetlidir.

11. Mor Behnam ve Sara Kilisesi

Nusaybin’in en eski ve etkileyici yapılarından biri olan Mor Behnam ve Sara Kilisesi, Süryani Ortodoks kültürünün önemli merkezlerinden biridir. Tarihi M.S. 4. yüzyıla kadar uzanan bu kilise, mimarisi ve iç dekorasyonuyla dikkat çeker. Taş işçiliği, kemerleri ve freskleri ile ziyaretçilerine hem dini hem de kültürel bir deneyim yaşatır. Kilise, bölgedeki Hristiyan mirasının korunmasında büyük önem taşır.

Kilisenin çevresi doğal güzelliklerle çevrilidir ve sakin bir atmosfer sağlar. Dini törenlerin yapıldığı bu mekan, ziyaretçilerin manevi bir yolculuğa çıkmasına olanak tanır. Tarih ve kültürle iç içe, sessiz ve huzurlu bir ortam arayanlar için Mor Behnam ve Sara Kilisesi, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.

Kategoriler: Yurt İçi