Yurt İçi

Alaşehir'de Gezilecek Yerler

23 Temmuz 2025
İçerikler [göster]

Manisa’nın doğusunda yer alan Alaşehir, tarihi zenginliği ve doğal güzellikleriyle öne çıkan, Ege’nin saklı kalmış değerlerinden biridir. Antik çağlarda “Philadelphia” adıyla bilinen bu ilçe, Lidya Krallığı'ndan Osmanlı İmparatorluğu’na kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Tarih boyunca dini ve kültürel önemi yüksek olan Alaşehir, Hristiyanlık tarihinde geçen yedi kiliseden birine de ev sahipliği yaparak bu yönüyle özel bir konuma sahiptir. İlçede geçmişin izlerini taşıyan tarihi yapılar, antik kalıntılar ve geleneksel mimarili sokaklar hâlâ ayakta durmaktadır.

Tarihi dokusunun yanı sıra Alaşehir, verimli toprakları ve üzüm bağlarıyla da dikkat çeker. Özellikle dünyaca ünlü çekirdeksiz Sultaniye üzümünün anavatanı olan ilçe, Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden biridir. Geniş bağlar arasında uzanan tarla yolları, doğayla iç içe bir deneyim yaşatırken; yıl boyunca düzenlenen üzüm festivalleri ise bölgenin canlı kültürel yaşamını yansıtır. Hem tarihi keşif yapmak hem de Ege’nin doğal ve tarımsal güzelliklerini yaşamak isteyenler için Alaşehir, keşfedilmeye değer bir rota olarak öne çıkar.

1. Philadelphia Antik Kenti

Alaşehir’in en dikkat çekici tarihî zenginliklerinden biri olan Philadelphia Antik Kenti, ilçenin Roma dönemine uzanan geçmişini temsil eder. MÖ 2. yüzyılda II. Attalos tarafından kurulan şehir, ismini kardeşlik anlamına gelen “Philadelphia” kelimesinden alır. Hristiyanlık tarihinde de özel bir yere sahip olan kent, İncil’de adı geçen Yedi Kilise’den birine ev sahipliği yapmasıyla bilinir. Antik kentte günümüze ulaşan kalıntılar arasında sur duvarları, sütunlar ve bazı yapı temelleri yer alır. Özellikle dini yapı kalıntıları, o dönemin mimari anlayışını yansıtır.

Philadelphia, Bizans ve Roma dönemlerinde önemli bir yerleşim merkeziydi. Depremlere rağmen ayakta kalmayı başaran şehir, bu özelliğiyle “dirençli şehir” olarak da anılmıştır. Antik kentin bulunduğu alan günümüzde ziyaretçilere açıktır ve kazı çalışmaları zaman zaman devam etmektedir. Alanda yapılan geziler sırasında hem tarihî yapıların izlerini görmek hem de çevredeki doğal güzellikleri keşfetmek mümkündür. Tarih ve arkeoloji meraklıları için oldukça etkileyici bir durak olan Philadelphia, Alaşehir’in köklü geçmişini yakından hissettiren önemli bir noktadır.

2. Kurşunlu Han

Kurşunlu Han, Alaşehir çarşı merkezinde yer alan ve halk arasında Yağ Pazarı Hanı olarak da bilinen tarihi bir yapıdır. 16. yüzyılda inşa edilen han, kuzeydoğusunda bulunan ancak günümüze ulaşamayan Yonca Hanı ile birlikte bu bölgenin tarih boyunca önemli bir ticaret merkezi olduğunu kanıtlamaktadır. 

Yapı; moloz taş, tuğla ve kesme taştan inşa edilmiş olup, eğimli araziden faydalanılarak üç katlı olarak planlanmıştır.

3. Alaşehir Yıldırım Bayezit Camii

Yıldırım Bayezit Camii, Alaşehir’in Osmanlı hâkimiyetine geçmesinden sonra, 1390 yılında inşa edilen ilk cami olarak bilinmektedir. Bir zamanlar medrese ve hamamdan oluşan külliyenin parçası olan yapı, Selçuklu ve Erken Osmanlı mimarisinin izlerini taşır. Günümüze yalnızca minare kaidesi orijinal haliyle ulaşabilmiştir.

Cami, sıralı moloz taşla inşa edilmiş dikdörtgen planlı bir yapıdır. Tuğladan yapılmış minaresi ve sivri kemerli pencereleri dikkat çeker. 1950 yılında onarılan cami, işgal yıllarında tahrip olmuştur. Günümüzde ahşap tavanla örtülüdür; bazı kaynaklara göre aslında kubbeli tasarlanmıştır.

4. Sarıkız Ilıcası

Sarıkız Ilıcası, Manisa’nın Alaşehir ilçesinin güneydoğusunda, Sarıkız maden suyu kaynağına yakın bir konumda yer alır. Suyun sıcaklığı 26 °C, debisi ise 4 litre/saniyedir. Termal özelliğe sahip bu doğal kaynak, sağlık turizmi açısından önem taşımaktadır.

Sarıkız Ilıcası’nın suyu; romatizma, cilt ve sinir hastalıkları ile zihin ve beden yorgunluklarının tedavisinde kullanılmaktadır. Doğal ortamıyla huzurlu bir dinlenme alanı ile ılıca, hem yerel halkın hem de çevre illerden gelen ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

5. St. Jean Kilisesi

St. Jean Kilisesi, Türkiye sınırları içinde yer alan ve İncil’de adı geçen Yedi Kilise’den biridir. Bu kiliseler, Hıristiyanlığın ilk kiliseleri olarak kabul edilir ve kutsal metinlerde kendilerine mesajlar gönderilmiştir. St. Jean Kilisesi, Hristiyan inancında önemli bir yere sahiptir.

İncil’in son bölümü olan Yeni Ahit’in içinde, Havari Yuhanna’nın vahiyleri yer alır. Bu bölümde kıyamet günü ve dünyanın sonu gibi konular işlenir. “Yuhanna’nın Apokalipsi” adıyla bilinen bu metin, bazen “apokalips” kelimesi kıyamet günü anlamında kullanılır.

6. Kütük (Güdük) Minare Camii

Kütük (Güdük) Minare Camii, Alaşehir’de yer alan tarihi bir ibadethanedir. Herhangi bir kitabesi bulunmadığı için kim tarafından ve ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak mimari tarzı, duvar örgüsü ve genel planı incelendiğinde, yapının Yıldırım Bayezid dönemine ait olabileceği düşünülmektedir.

Cami, kare planlı bir gövdeye sahip olup, üzeri kubbe ile örtülüdür. Yapıya adını veren minaresi, yalnızca şerefiyeye kadar ulaşan kısmıyla orijinaldir. Tamamlanmamış ya da zamanla yıkılmış olan bu haliyle, halk arasında “Güdük Minare” olarak anılmıştır. Yapı, sade fakat tarihi açıdan dikkat çekici bir özelliğe sahiptir.

7. Şeyh Sinan Camii ve Türbesi

Şeyh Sinan Camii ve Türbesi, Alaşehir’in Osmanlı dönemine geçişinden sonra inşa edilen önemli yapılardan biridir. Camii, Emir Sultan’ın halifesi olan Şeyh Sinan tarafından yaptırılmıştır. Çok kubbeli ulu cami planında inşa edilen yapı, Osmanlı sanatının ilk dönemlerine ait mimari özellikler taşır. Ana mekân altı, son cemaat yeri ise üç kubbe ile örtülüdür. Kubbeler kurşunla kaplı olup, iç mekânda özgün kalem işi süslemeler hâlâ mevcuttur.

Caminin bahçesinde yer alan türbe, üzerindeki kitabeye göre 1465 yılında inşa edilmiştir. Türbede Şeyh Sinan ve ailesi yatmaktadır. Kare planlı ve kurşun kaplı türbe, Osmanlı mimarisinin klasik çizgilerini taşır. Cami avlusunda şadırvan ve eski mezar taşları bulunur. Zaviyesi ve kütüphanesi ise geçirdiği yangında zarar görmüştür. Şeyh Sinan Camii, hem mimari hem de tarihi açıdan Alaşehir’in önemli kültürel miraslarındandır.

8. Toptepe

Toptepe, Alaşehir’e hâkim konumuyla bilinen, doğayla iç içe bir mesire alanıdır. Çam ağaçlarının yoğun olduğu bu tepe, halk arasında Çamlık olarak da anılmaktadır. Alaşehir’i kuşbakışı izlemek isteyenler için harika bir seyir noktasıdır. Aynı zamanda sessiz, huzurlu ortamıyla dinlenmek isteyenlerin de tercih ettiği bir alandır.

Toptepe’de bir çay bahçesi ile çocuklar için oyun alanı bulunmaktadır. Hem aileler hem de doğa severler için ideal bir piknik yeridir. Alaşehir’in simgesi haline gelmiş bu tepeye hem yürüyerek hem de araçla ulaşım mümkündür.

Kategoriler: Yurt İçi