Konya’nın batısında yer alan Akşehir, tarihi zenginliği ve kültürel birikimiyle öne çıkan özel bir ilçedir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine tanıklık eden bu kadim yerleşim, aynı zamanda ünlü halk filozofu Nasreddin Hoca’nın memleketi olarak bilinir. İlçede yer alan tarihi camiler, türbeler, hanlar ve müzeler, Akşehir’in derin geçmişine ışık tutar. Bu yapılar arasında en dikkat çekenler arasında Nasreddin Hoca Türbesi ve Taş Medrese yer alır. Akşehir Gölü’nün kıyısında bulunması da ilçeye doğal güzellik açısından önemli bir değer katar.
Akşehir, aynı zamanda geleneksel el sanatları, yöresel lezzetleri ve sıcak insanlarıyla da tanınır. Her yıl düzenlenen Nasreddin Hoca Şenlikleri, ilçeye kültürel bir hareketlilik kazandırır. Tarihî sokaklarda yürümek, eski evleri görmek ve yerel pazarlarda dolaşmak ziyaretçilere farklı bir atmosfer olur. Akşehir, Konya gezisinin unutulmaz duraklarından biri olmaya adaydır.
1. Nasreddin Hoca Türbesi
Nasreddin Hoca Türbesi, Akşehir’in en bilinen ve ziyaret edilen noktalarının başında gelir. Fıkralarıyla halk mizahının ölümsüz ismi haline gelen Nasreddin Hoca’nın mezarı bu türbede yer alır. Türbenin girişinde yer alan demir kapıdaki asma kilitler ve iç içe geçmiş zincirler, hocanın “Dünyanın merkezi burasıdır” fıkrasına gönderme olarak yorumlanır. Yapı, sade mimarisi ve manevi atmosferiyle dikkat çeker.
Ziyaretçiler buraya yalnızca bir türbe görmek için değil, aynı zamanda Anadolu kültürünün yaşayan bir simgesine saygı göstermek amacıyla da gelir. Türbenin çevresi düzenlenmiş park alanı, banklar ve küçük bir yürüyüş yoluyla çevrilidir. Özellikle çocuklu aileler ve kültür turlarıyla gelen gruplar burayı ilgiyle gezer. Türbe, Akşehir’in tarihî dokusunu hissetmek isteyenler için özel bir duraktır.
2. Seyyid Mahmud Hayranî Türbesi
Akşehir’in önemli manevi değerlerinden biri olan Seyyid Mahmud Hayranî Türbesi, ilçede sıklıkla ziyaret edilen tarihi ve dini mekânlardandır. 13. yüzyılda yaşamış olan bu mutasavvıf, Anadolu'nun İslamlaşma sürecinde etkili isimlerden biri olarak kabul edilir. Türbe, sade mimarisiyle dikkat çekerken çevresindeki kitabeler ve mezarlar, dönemin inanç yapısına dair bilgiler içerir. Türbenin bulunduğu alan aynı zamanda huzurlu atmosferiyle öne çıkar.
Ziyaretçiler bu mekâna dua etmek ve manevi huzur bulmak amacıyla gelir. Özellikle dini bayramlarda ve özel günlerde kalabalık ziyaretçi akınına uğrar. Türbenin çevresi yeşil alanlarla çevrilidir ve oturma alanları da mevcuttur. İnanç turizmine ilgi duyanların rotasında yer alması gereken bu türbe, Akşehir’in manevi kimliğini anlamak için özel bir duraktır.
3. Akşehir Tarihi Arasta Çarşısı
Akşehir’in tarihî dokusunu hâlâ canlı biçimde yansıtan Arasta Çarşısı, Osmanlı döneminden kalma dükkânların sıralandığı nostaljik bir alışveriş alanıdır. Dar sokakları, taş döşemeli zemini ve ahşap kepenkli dükkânlarıyla ziyaretçilere adeta geçmişte bir yolculuk yaptırır. Yüzlerce yıldır zanaatkârlığın sürdüğü bu alanda bakırcılar, terziler, semerciler ve çeşitli el sanatları ustaları geleneksel yöntemlerle üretim yapar.
Çarşı yalnızca alışveriş değil, aynı zamanda kültürel bir deneyim alanıdır. Esnafların sıcak tavırları, geçmişin esnaf ahlakını bugüne taşıyan güzel bir örnektir. Arasta’da gezinirken hem otantik ürünler keşfedilir hem de yerel halkla iç içe olmanın tadı çıkarılır. Özellikle el yapımı hediyelikler arayanlar için ideal bir duraktır. Tarihî atmosferiyle Akşehir’in ruhunu yansıtan önemli yerlerden biridir.
4. Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, üç katlı bir yapıdır. Giriş katında etnografik ve arkeolojik eserlerin deposu bulunur. İkinci katta arkeolojik eserler kronolojik olarak dönemlere ayrılarak sergilenir. Üçüncü katta ise etnografik eserler yer alır.
Nasreddin Hoca fıkrasının ve Sıra Yarenleri’nin canlandırıldığı oda ile Akşehir’e ait gelin odası gibi özel bölümler bulunur. Orta salonda, 13. yüzyıla ait ahşap işçiliği örnekleri olan Seyyid Mahmud Hayrani türbe kapısı ve Şeyh Eyyüb Türbesi sandukası teşhir edilmektedir. Müze binası, Akşehir’in Sorgu Hakimi Rüştü Bey tarafından 1914 yılında inşa edilmiştir. Philomelion’dan Akşehir’e uzanan tarihi yolculuğa tanıklık eden bu müze, kültür ve tarih meraklıları için önemli bir duraktır.
5. Nasreddin Hoca Heykelleri
Akşehir’de Nasreddin Hoca’nın mizahi kişiliğini ve halk kültüründeki önemini yansıtan birçok heykel bulunmaktadır. Bu heykeller, ilçenin farklı noktalarına serpiştirilmiş olup, Hoca’nın meşhur fıkralarından esinlenen sahnelerle canlandırılmıştır. Heykeller, hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çeker ve fotoğraf çekmek için popüler duraklardır. Her biri renkli ve eğlenceli tasarımlarla, Nasreddin Hoca’nın neşeli ve bilge yönünü ortaya koyar.
Heykellerin etrafında oluşturulan küçük park ve yürüyüş alanları, ziyaretçilere dinlenme imkânı sağlar. Ayrıca çocuklar için eğitici ve interaktif etkinliklerin düzenlendiği bu bölgeler, ailelerin sıkça tercih ettiği mekânlar arasında yer alır. Nasreddin Hoca Heykelleri, Akşehir’de kültür ile eğlencenin birleştiği özgün bir deneyim olarak öne çıkar.
6. Çoban Dede (Tarihi Mezarlık)
Akşehir’de bulunan Çoban Dede Mezarlığı, tarihî ve kültürel açıdan önemli bir ziyaret alanıdır. Bölgenin manevi atmosferini yansıtan bu mezarlık, Osmanlı ve Selçuklu dönemlerine ait mezar taşlarını barındırır. Her biri özenle işlenmiş mezar taşları, dönemin sanat anlayışını ve toplum yapısını gözler önüne serer. Çoban Dede adı, bölge halkı arasında derin saygı gören bir manevi şahsiyete atfen verilmiştir.
Mezarlık, sadece bir dinlenme yeri değil, aynı zamanda tarihî araştırmalar için de önemli bir kaynaktır. Doğal çevresiyle sakin ve huzurlu bir ortam olur. Ziyaretçiler, burada hem geçmişle bağ kurabilir hem de bölgenin manevi dokusunu hissedebilir. Tarihe ve kültüre ilgi duyanların mutlaka uğraması gereken mekanlardan biridir.
7. Tarihi Akşehir Evleri
Akşehir sokaklarında gezerken karşılaşılan tarihî evler, geleneksel Anadolu mimarisini yansıtır. Ahşap ve kerpiç ağırlıklı inşa edilen bu yapılar, çıkmalı cepheleri ve oymalı pencere detayları ile göze çarpar. Genellikle iki katlı olan bu evler, geçmişte hem yaşam alanı hem de küçük atölye olarak kullanılmıştır.
Bazı evler restore edilerek kullanılmakta, bazıları ise zamanın izlerini taşımaya devam etmektedir. Sokakların sakinliği ve evlerin otantik görünümü, nostaljik bir atmosferdir. Fotoğraf çekmeyi sevenler için ideal alanlardır. Geleneksel yaşantıyı ve eski Konya ev stilini gözlemlemek isteyen gezginler bu bölgeyi mutlaka keşfetmelidir.
8. Batı Cephesi Karargahı Müzesi
Batı Cephesi Karargahı Müzesi, Akşehir’in tarihî mirasının önemli bir parçasıdır. Kurtuluş Savaşı sırasında Batı Cephesi komutanlığının yürütüldüğü bu bina, milli mücadele ruhunu yansıtan değerli belgeler ve eserlerle donatılmıştır. Müze, savaşın stratejik planlarının yapıldığı alanları koruyarak ziyaretçilere tarihi bir atmosfer olur. Burada döneme ait orijinal evraklar, fotoğraflar ve askeri malzemeler sergilenir.
Müzenin iç düzenlemesi ve sergi alanları, tarih meraklıları için detaylı bir araştırma imkânı sağlar. Ayrıca, ziyaretçiler Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine dair daha derin bir anlayış kazanır. Tarihi belge ve objelerin arasında dolaşmak, Akşehir’in milli tarihteki yerini anlamaya yardımcı olur. Bu müze, özellikle eğitim amaçlı ziyaretlerde yoğun ilgi görür.