Ege ile Akdeniz’in kucaklaştığı eşsiz bir noktada yer alan Köyceğiz, Muğla’nın huzur dolu saklı cennetlerinden biridir. Sakinliğiyle dikkat çeken bu küçük ilçe, doğa ile iç içe tatil yapmak isteyenlerin uğrak noktasıdır. Köyceğiz Gölü’nün kıyısında kurulmuş olan bu şirin yerleşim, hem göl hem de deniz manzarasını bir arada olan nadir bölgelerden biridir. Yaz aylarında bile kalabalıktan uzak kalabilen yapısıyla doğa severlerin ve sakinlik arayanların kalbini fetheder.
Tarihi, doğal güzellikleri ve şifalı sularıyla öne çıkan Köyceğiz, Sultaniye Kaplıcaları, Kaunos Antik Kenti ve Dalyan Deltası gibi birçok görülmeye değer yere komşudur. Göl kenarında yürüyüş yapmak, tekne turlarına katılmak ya da yöresel pazarları gezmek, Köyceğiz’in sunduğu keyifli aktivitelerden sadece birkaçıdır. Köyceğiz’de zaman yavaşlar; ruhunuzu dinlendiren bir tatil deneyimi sizi bekler.
1. Köyceğiz Gölü
Köyceğiz’in kalbinde yer alan bu göl, bölgenin doğal dokusunu oluşturan en önemli unsurlardan biridir. Etrafı dağlarla çevrili olan göl, gün doğumu ve gün batımında adeta bir tabloya dönüşür. Gölün kıyısındaki yürüyüş yolları, banklar ve bisiklet parkurları özellikle sabah saatlerinde mis gibi bir atmosferde yürüyüş yapmak isteyenler için ideal alanlardır. Göl çevresindeki kamelyalarda oturmak, gölde yüzmek ya da kano yapmak isteyenler için huzurlu bir ortam sağlar.
Köyceğiz Gölü aynı zamanda çeşitli kuş türlerine ve su canlılarına ev sahipliği yapar. Göl kenarında yer alan çay bahçeleri ve restoranlarda oturarak eşsiz manzaraya karşı bir şeyler içmek, ziyaretçilere dinlendirici bir deneyim yaşatır. Özellikle yaz aylarında gerçekleşen tekne turları ile gölden Dalyan’a kadar uzanan yolculuklar yapılabilir. Sakinliği, doğal yapısı ve temiz havasıyla doğayla bütünleşmek isteyen herkesin uğrak noktası hâline gelir.
2. Sultaniye Kaplıcaları
Sultaniye Kaplıcaları, Köyceğiz Gölü’nün güneybatısında, dağ eteklerinde yer alan şifalı su kaynaklarıyla tanınır. Roma döneminden bu yana kullanılan kaplıcalar, yüksek mineral değerleri ve çamur banyolarıyla bilinir. Buradaki çamurun cilt yenileyici etkisine inanan birçok ziyaretçi, çamur banyosu yaptıktan sonra gölde yıkanarak ferahlama hissi yaşar. Kaplıcanın 40 dereceyi aşan sıcak suyu özellikle romatizma ve eklem ağrıları gibi sağlık sorunlarına iyi geldiği düşünülen minerallerle doludur.
Kaplıca bölgesi, göle sıfır konumda olmasıyla hem su terapisi hem de doğa keyfi yapmak isteyenlere hitap eder. Taş yapıdaki banyo alanlarında şifalı suya girerek hem fiziksel hem ruhsal bir rahatlama yakalanabilir. Gün içinde tekneyle gelen turistler kısa süreli konaklarken, bölgede bulunan küçük pansiyonlar daha uzun süre kalmak isteyenleri ağırlar. Dağ manzarası, gölün yansıması ve tarihi kalıntılarla iç içe geçmiş bu alan, şifa ve doğayı aynı yerde bir araya getirir.
3. Yuvarlakçay
Köyceğiz’in serin cennetlerinden biri olan Yuvarlakçay, yaz aylarının en çok tercih edilen doğa noktalarındandır. Buz gibi suyu, çınar ağaçlarıyla çevrili yürüyüş yolları ve doğal şelaleleri ile tam anlamıyla serinletici bir kaçış noktasıdır. Su içindeki salıncaklar, tahtadan yapılmış köprüler ve ahşap iskeleler bölgeye gelen ziyaretçilere keyifli fotoğraf fırsatları olur. Çay boyunca kurulmuş restoranlarda masalar su içine yerleştirilmiştir, bu da serinliği yemekle buluşturur.
Yuvarlakçay’da serinlemek isteyenler dereye girip doğal serinlikte yüzebilir ya da suyun üstünde kurulmuş hamaklarda dinlenebilir. Doğal yapısını koruyan bu alan, aynı zamanda piknik yapmak isteyen aileler için oldukça uygundur. Günübirlik turların da sıkça uğradığı bu bölge, doğayla iç içe vakit geçirmenin en güzel adreslerinden biridir. Kıvrıla kıvrıla akan çay boyunca yürümek bile insanı ruhen rahatlatır. Hem serinlemek hem de nefes almak isteyen herkes için eşsiz bir alternatif oluşturur.
4. Kaunos Antik Kenti
Kaunos, Köyceğiz ile Dalyan arasında yer alan tarihi bir hazinedir. Likya uygarlığına ait bu antik kent, kaya mezarlarıyla tanınır. Göle bakan dik yamaçlara oyulmuş bu mezarlar, hem mimarisi hem de tarihi önemiyle dikkat çeker. Antik tiyatro, agora, hamamlar ve tapınak kalıntıları ziyaretçileri binlerce yıl öncesine götürür. Her taşında ayrı bir hikâye barındıran Kaunos, arkeolojiye ve tarihe ilgi duyanlar için keşfedilmeye değer bir duraktır.
Kaunos’a Dalyan’dan teknelerle ulaşmak mümkündür. Antik kente ulaşıldığında kısa bir yürüyüşle tepeye çıkılır ve oradan hem kaya mezarları hem de çevredeki doğal güzellikler izlenebilir. Sessizliği ve tarihi atmosferi ile öne çıkan bu yer, fotoğrafçılar için de harika kareler yakalama fırsatı olur. Yaz aylarında sabah saatlerinde gitmek, hem güneşten korunmak hem de daha sakin bir ziyaret gerçekleştirmek açısından tavsiye edilir. Kaunos, kültürel bir yolculuk yapmak isteyen herkesin görmesi gereken yerlerden biridir.
5. Dalyan Kanalı
Köyceğiz Gölü ile Akdeniz’i birbirine bağlayan Dalyan Kanalı, doğal ve tarihi güzellikleri aynı anda barındırır. Bu su yolu, sazlıkların arasında kıvrılarak ilerleyen ve teknelerle yapılan turlar için oldukça popüler bir rotadır. Kanal boyunca ilerlerken Kaunos Kaya Mezarları’nı izlemek mümkündür. Aynı zamanda sazlıklar içinde caretta carettaların yuvalandığı alanlar bulunur, bu da kanal turunu daha da özel kılar.
Dalyan Kanalı çevresinde teknelerle yapılan gezilerde İztuzu Plajı’na kadar ulaşılabilir. Kanal boyunca çeşitli bitki ve hayvan türlerini gözlemlemek mümkündür. Özellikle sabah saatlerinde yapılan turlar, doğanın uyanışıyla birlikte huzur verici bir deneyim yaşatır. Teknelerin yavaş hareket etmesi sayesinde doğa ve tarih sessizce keşfedilir. Bu güzergâh hem dinlendirici hem de öğretici bir gezi rotası olarak öne çıkar. Köyceğiz gezisinde mutlaka yer verilmesi gereken bir duraktır.
6. İztuzu Plajı
İztuzu Plajı, Dalyan Kanalı'nın sonunda, Akdeniz kıyısında yer alır ve dünyanın en özel kumsallarından biri olarak kabul edilir. Bu uzun ve ince kumsal, bir tarafı tatlı su (Dalyan Kanalı), diğer tarafı tuzlu su (Akdeniz) olan nadir doğal oluşumlardan biridir. Plajın en dikkat çeken özelliği ise caretta carettaların yumurtlama alanlarından biri olmasıdır. Bu nedenle belirli saatler arasında insan girişine kapalıdır ve doğaya duyulan saygının en güzel örneklerinden birini oluşturur.
Plaj, altın sarısı kumları ve berrak deniziyle ziyaretçilere unutulmaz bir deniz keyfi vadeder. Güneşin doğuşunu ya da batışını izlemek için mükemmel bir noktadır. Bölgede şezlong ve şemsiye gibi temel hizmetler bulunmakla birlikte doğallığını koruyacak şekilde yapılaşma oldukça sınırlıdır. Doğal ve tarihi koruma alanı olarak ilan edilen İztuzu, ekoturizm bilinciyle yönetilir. Sessizlik ve doğa içinde deniz keyfi arayanlar için oldukça uygun bir tercihtir.
7. Ekincik Koyu
Ekincik Koyu, Köyceğiz’in güneybatısında yer alan, sakinliği ve temiz deniziyle bilinen gizli kalmış bir koydur. Denizinin berraklığı ve çevresindeki orman dokusu sayesinde ziyaretçiler burada adeta doğayla baş başa kalır. Koya ulaşım hem karadan hem de denizden sağlanabilir. Özellikle tekne turlarının mola verdiği popüler duraklardan biridir. Koy çevresindeki küçük yürüyüş parkurları, doğa tutkunları için güzel manzaralar eşliğinde gezinti fırsatı olur.
Kampçılar ve karavanla seyahat edenler için Ekincik oldukça uygun bir bölgedir. Koyda az sayıda işletme bulunur, bu da bölgenin huzurunu bozmadan misafirlere temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri ortamlar yaratır. Denizi sığdan derine yavaşça ilerlediği için çocuklu aileler tarafından da tercih edilir. Sabah erken saatlerde denize girenler sadece doğanın seslerini duyar. Kalabalıktan uzak, huzurlu ve temiz bir kıyı arayanlar için Ekincik adeta bir kaçış noktasıdır.
8. Radar Tepesi
Radar Tepesi, Köyceğiz Gölü ile Dalyan Deltası’nı kuş bakışı izlemek isteyenler için ideal bir seyir noktasıdır. Bu tepe, doğaseverlerin yürüyerek ya da araçla çıktığı, panoramik manzarası ile bilinen bir noktadır. Güneşin batışında gölün, sazlıkların ve denizin birleştiği o büyülü tabloyu izlemek isteyenler için vazgeçilmez bir duraktır. Zirveye ulaşıldığında hem fotoğrafçılar hem de doğayla iç içe anlar yaşamak isteyenler için görsel bir şölen ortaya çıkar.
Tepede herhangi bir yapı bulunmaz; bu da ortamın doğal yapısını korumasını sağlar. Yanınıza atıştırmalıklar ya da içecek alarak manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Özellikle serin sabah saatlerinde ya da akşamüzeri esen rüzgar eşliğinde burada vakit geçirmek oldukça keyiflidir. Radar Tepesi, kampçıların da uğrak noktalarından biridir. Gökyüzü açık olduğu günlerde yıldızları izlemek için mükemmel bir alandır. Doğayla iç içe dingin bir deneyim yaşamak isteyenler için güçlü bir alternatif olur.
9. Köyceğiz Pazarı
Köyceğiz Pazarı, bölge halkının el emeği ürünlerini sergilediği, her hafta salı günleri kurulan renkli ve canlı bir halk pazarını ifade eder. Pazarın en dikkat çeken yönlerinden biri, yöresel ürünlerin bolluğudur. Köyceğiz’in verimli topraklarında yetişen sebze ve meyveler, reçeller, ballar, zeytinler ve doğal sabunlar tezgâhlarda yer alır. Pazar sadece alışveriş değil, aynı zamanda yerel kültürle tanışma fırsatı da yaratır.
Yerli halkla sohbet etmek, doğal ürünleri yerinde görmek ve bölge mutfağının tatlarını deneyimlemek isteyenler için bu pazar oldukça değerlidir. Özellikle sabah saatlerinde oldukça kalabalık olur ve her yaş grubundan insanın sosyal bir buluşma noktası hâline gelir. Uygun fiyatlı ve taze ürünlerle birlikte el işi hediyelik eşyalar da bulunabilir. Köyceğiz’de vakit geçiren herkesin yerel yaşama dair bir parça yakalayabileceği, canlı bir atmosfer olan bu pazar mutlaka ziyaret edilmelidir.
10. Sandras Dağı
Sandras Dağı, Köyceğiz’in kuzeyinde yer alan ve bölgenin en yüksek noktalarından biri olan doğa harikası bir dağdır. Dağ, doğa yürüyüşçüleri, dağcılar ve kamp tutkunları tarafından sıkça tercih edilir. Zirvesine tırmanıldığında hem Köyceğiz Gölü’nün hem de Akdeniz kıyılarının görüntüsü ayaklar altına serilir. Yüksek rakımı nedeniyle yazın bile serin bir iklime sahiptir. Doğal bitki örtüsü, endemik türleri ve temiz havasıyla bölge, doğa araştırmaları için de elverişli bir alandır.
Sandras’a yapılan yürüyüşler genellikle rehber eşliğinde gerçekleştirilir. Yol boyunca kamp kurulabilecek düz alanlar ve su kaynakları bulunur. Ormanın içinden geçilen patikalar, yürüyüş sırasında hem görsel hem de fiziksel olarak keyif verir. Gün batımı ve gün doğumu saatlerinde dağın zirvesinde bulunmak, unutulmaz manzaralarla karşılaşmak demektir. Şehir hayatından uzaklaşıp doğayla güçlü bir bağ kurmak isteyenler için Sandras Dağı, bölgenin en etkileyici noktalarından biridir.
